Evet, aylar sürdü ama, çeyizimi toplayıp geldim. :)
Bu gün bu yazımda bahsini ettiğim erişilebilirlik içeren oyunlardan bir liste yapacağım. Liste sadece oynanmaya değer olan oyunları kapsayacak, yani Temple Run, Subway Surfers gibi sonsuz koşu oyunlarını listeye dahil etmedim. Zira onlardan tonlarca var.
Haydi yavaştan başlayayım. :)
Lost and Hound:
Lost And Hound, küçük bir köpüşü kontrol ederek insanlara yardım etmemizi, yardım ettiğimiz bir olay sırasında ise hem bizim köpüşün, hem de sahibinin başını derde sokmamızı konu alan bir oyun.
Oyunda ana ve yan görevler olmak üzere iki tür görev türü bulunuyor. Ana görevler ve yan görevlerde de yaptığımız şey temel de aynı olsa da, görevlerin bizden istediği şeyler sayesinde oyun kendini oynatmayı başarıyor. Mesela bir görevde karlı bir ortamda kaybolan insanları bulmaya çalışırken, diğer bir görevde hava alanındaki kontrol noktalarından geçen insanların şüpheli paketler taşıyıp taşımadığını bildiriyoruz.
Bazı yan görevler ana görevlerin birebir aynı. Bu durum oyun için sanki fazla uğraşılmamış ve yan görevler sadece konmuş olmak için konmuş izlenimi veriyor. Ayrıca Köpeğimizin sahibinin telefonuna arada sesli mesajlar geliyor, ara sıra da olsa kaldığı evin kapısı tıklatılıyor ve bir şeyler söyleniyor. Bu durumlar karakterin kişiliği hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlasa da, oyun içerisinde herhangi bir hikayesel artı sağlamıyor. Zaten belli bir süre sonra da bu olaylar tekrar etmeye başlıyor. Yani mesajda veya kapıya gelenin söylediklerinde herhangi bir değişiklik olmuyor.
Oyunun optimizasyonu da sıkıntılı bir durum, geliştirici oyunu tek bir platforma geliştirdiği halde üzerine fazla düşmemiş gibi düşünüyorum.
Geleyim listede bulunmasının asıl nedeni olan erişilebilirlik konusuna. Oyun hakkında daha fazla şey yazmak isterdim ama bu ne yazık ki bir inceleme değil. :)
Oyunda yeni oyunların neredeyse hepsinde bulunan menü erişilebilirliği bulunuyor. Bu diğer oyunların aksine, bir ekran okuyucu kullanılarak yapılmamış, geliştirici bizzat kendi bu kısımları seslendirmiş. Bu yönden güzel olsa da, ayarlar menüsüne girdiğinizde değiştirmek istediğiniz ayarlar seslendirilmemiş. Sadece ayarın ismi seslendirilmiş. Yaptığınız ayarı eğer yanınızda bir gören yoksa kendiniz tahmin etmeli ya da ayarlarınızı gören birine yaptırmalısınız.
Oyun sırasında erişilebilirliği de köpüşümüz bize sağlıyor. Hikayede gitmemiz gereken yeri koklama duyusu sayesinde öğreniyoruz. Köpeğimiz tuşa bastığımız sürece her kokladığında gitmemiz gereken yönü belirten bir ses ipucu çalıyor ve bu sayede oyunu rahatça oynayabiliyoruz. Bazı görevlerde ise bu ipucuyla birlikte yol üzerinde de ses ipuçları bulunuyor ve bu ses ipuçları, gittiğiniz yöne göre çalıyor. Eğer doğru yöne doğru gidiyorsanız ses ipucu gittikçe inceliyor.
Sözün özü bir yürüme simülatörü olan bu oyun için, erişilebilirlik özellikleri gayet yeterli. Sadece üzerinde biraz daha çalışılsaymış, daha iyi bir iş ortaya çıkabilirmiş hem oyun, hem erişilebilirlik özellikleri olarak.
Project Dark:
Project Dark henüz yeni bir oyun, ben de daha yeni oynamaya başladım fakat, bana şimdiden Detroit: Become Human hissini verdiğini söyleyebilirim. Detroit’ten örnek vermemden anlayacağınız gibi seçim tabanlı bir oyun kendisi. Altı adet hikaye anlatıyor, siz ise bunları seçimlerinizle en iyi sona doğru yönlendirmeye çalışıyorsunuz. Oyunda bu altı hikaye birbirine bağlanıyor mu bilmiyorum, bu yüzden bu konuda bir şey söyleyemeyeceğim fakat, yaptığınız seçimlerin sonuçlarını net olarak görüyorsunuz. Bu yüzden seçimlerinizi dikkatli yapmanızı öneririm.
Bir önceki bahsettiğim Lost and Hound’ın aksine bu oyunda herhangi bir grafiksel öğe bulunmuyor, yani ses oyunları kategorisine giriyor. Bu sayede her tür bilgisayarda rahatlıkla oynanıyor ama birkaç pürüze sahip. Oyun önce mobil cihazlara çıkmış, PC platformuna sonradan portlanmış fakat, PC portu yapılırken ara yüzde hiç bir değişiklik ne yazık ki yapılmamış. Örneğin, menü ekranında bölüm seçimi için sağa kaydırın demesine rağmen farenizi kaydırsanız bile hiç bir şey olmuyor. Emulatörden oyun oynar gibi tıklayıp sağa kaydırmak için farenin sol tıkına basılı tutmanız gerek. Bölüm seçimi ekranına geldiğinizde ise bölümü seçerken yine aynı şeyi yapmalısınız fakat bu sefer seçtiğiniz bölümü başlatmak için ekstradan bir tane daha tıklamanız gereken buton yer alıyor. Menü ekranlarında görüntü de olduğundan bu işlemi bir başka gören birine de yaptırabilirsiniz fakat istemiyorsanız, benim gibi deneme yanılma ile de bunu çözebilirsiniz.
The Secret of Dark Woods:
The Secret of Dark Woods, metin tabanlı açık dünya bir rol yapma oyunu. Yani okumak dışında pek yapabileceğiniz bir şey yok ne yazık ki. Bir gün umarım diğer oyunlar gibi bir açık dünya oyununda da erişilebilirlik seçenekleri bulunur diye serzenişte bulunup devam ediyorum. Önceki gece ne olduğunu hatırlamayarak bir köyün girişinde uyanıyorsunuz. Köye doğru girdiğinizde ise ilk görevinizi alıyorsunuz. O da size ne olduğunu bulmak. Tabi açık dünya olduğu için, çeşitli köylere, kasabalara, kalelere ve daha pek çok mekana gidip NPC’lerle konuşup yardıma ihtiyacı olanlara yardım edebiliyorsunuz. Oldukça tehlikeli zombi türü yaratıklarla da savaşabildiğinizi de unutmadan ekleyeyim. :)
FRP oynarmış gibi zar sistemi bulunuyor, yani ben şu zombi’nin içinden rahat geçerim diye girdiğiniz savaştan mağlup ayrılabiliyorsunuz. FRP sistemi dediğim ise şu, Zarda kaç çıkarsa vurma olasılığınız artıp azalıyor. Bu riske girmek istemiyorsanız karşınıza çıkan düşmanlardan kaçmak en iyisi, tabi görev sizden onu öldürmenizi istemediği sürece.
Oyun sizin bilgisayarınızda bulunan ekran okuyucu sayesinde size erişilebilirlik özelliklerini sağlıyor. Mekanları, görevleri, silahları ve benzeri her şeyi okuyabiliyor. Yani oyunu oynamak isterseniz ekran okuyucunuzu kapatmayın. Oyunun aynı zamanda grafikleri de bulunuyor, yanınızdaki kişiye rahatça gösterebilirsiniz.
Evidence 111:
Evidence 111, tıpkı Project Dark gibi seçim tabanlı, fakat bu sefer bir dedektifi kontrol ediyoruz. 13 Eylül 1985 yılı, bir cuma günü her şey rutin ilerlerken, ofisimize gizemli bir telefon geliyor. Bizim hakkımızda hiç kimsenin bilmemesi gereken bir şeyi bilen bu adamı bulmaya çalışıyor ve geçmişte ne yaptığımızı ortaya çıkartmaya çalışıyoruz.
Evidence 111, Project Dark’ta olduğu gibi ayrı hikayeler anlatmıyor, tek bir hikayeyi bizlere sunuyor. Seçimlerimiz ise izleyeceğimiz yolu belirliyor. Yine Project Dark’ta olduğu gibi herhangi bir grafiksel öğe barındırmıyor ve ses oyunları kategorisinde yer alıyor. Erişilebilirlik olarak ta oyuna entegre bir ekran okuyucu seçimlerimizde bize yardımcı oluyor.
The Vale: Shadow of The Crown:
Bu oyunun zamanında incelemesini yapmıştım. Halen bu barındırdığı erişilebilirlik seçenekleri ve profesyonel seslendirmesi ile sesli oyunlar kategorisinde bir zirve olarak görüyorum. Her ne kadar Project Dark ve Evidence 111 güzel oyunlar olsalar bile, Shadow of The Crown gibi hem aksiyon, hem 3D yürüme şemasını barındıran, hem sadece ses barındıran başka bir oyun gelmedi.
The Klaxo Radio Hour:
Bir radyo programı olarak bize sunulan bu oyunda, radyo kanalları arasında gezerek bir suçu çözmeye çalışan bir dedektifi kontrol ediyoruz. Bu suçu çözebilecek ve radyonun lanetinden kendinizi kurtarabilecek misiniz? Yine Evidence 111 ve Project Dark’ta olduğu gibi seçim tabanlı, fakat onlara göre biraz daha kısa olduğundan tekrar oynanabilirliği yüksek.
Erişilebilirlik olarak ise radyonun kendisi bize yardım ediyor ve hangi yolu seçeceğimizi bize soruyor, biz de ona göre gitmek istediğimiz kanala karar veriyoruz. Kanallar arası gezerken seçimler sırasında 5’ten geriye sayım yapılıyor, yani kararınızda kesin değilseniz geri sayım bitmeden diğer kanala gidebiliyorsunuz. Tekrar oynayıp diğer seçimlerin sonuçlarını da görmek isterseniz hızlı sarma butonu ile duyduğunuz konuşmaları hızlıca geçebiliyorsunuz.
The Klaxo Radio Hour (Android)
Pokemon Red, Blue, Yellow, Gold, Silver, Crystal, Fire Red, Leaf Green, Emerald ve bu oyunların Rom Hack’leri:
Pokemon hayran topluluğu çok garip bir topluluk. Öyle ki Switch için çıkan Let’s Go: Pikachu’yu bile Fire Red üzerinden Gameboy Advance’e getirebiliyorlar. İşte geçen yıl, bu topluluk bizi de düşündü ve önceden sadece Crystal için geliştirilen Script’i alıp yukarıda saydığım oyunlar için de erişilebilirlik özelliklerine sahip olacak şekilde güncelledi. Bu Script sayesinde bu oyunları ve bu oyunlar üzerinden Rom Hack olarak geliştirilmiş oyunları NVDA ekran okuyucusu ile oynayabiliyorsunuz. Anime bittiğine göre, şimdi Ash olma sırası bizde. Rom Hack’lerden Dark Rising Origins ve Unbound’ı oynamayı unutmayın, tamamen yeni hikayeler ve animedeki gibi lig şampiyonu olmak hikayenin merkezine oturtulmuyor.
Script’i nasıl kuracağınız linkte anlatılıyor. Eğer isterseniz bir rehber de ben yapar, tavsiye ettiğim Rom Hack’leri yazarım.
Kilta:
Bir sabah nerede olduğunuzu bilmeden uyanıyor ve size uzatılan kontratı okumadan imzalamanızın sonucu olarak burada olduğunuzu, ve buranın en güçlü Guild’ini oluşturmadan çıkamayacağınızı anlatan biri eşliğinde oyuna başlıyorsunuz. Itemlerinizi karakterlerinize diziyor, size verilen görevlere gidiyor ve hikayede ilerlemeye çalışıyorsunuz. Hikaye gereği ileriki zamanlarda takımınıza yeni savaşçılar dahil oluyor, siz de bunların özelliklerinden, silahlarından ve benzeri durumlarından sorumlusunuz. Karşınıza çıkan karakterler her ne kadar fazla olsa da, siz görevler sırasında sadece bunlardan beşini yanınıza alabiliyor, ve onları savaştırabiliyorsunuz.
Savaştırabilmek dedim çünkü oyun otomatik savaş sistemine sahip. Yani düşmanın çevresini karakterlerinizi doğru konumlandırarak kuşatmalı, ve karakterlerinizin aktif özelliklerini ara sıra kullanmalısınız. Oyun özellikler, Guild binası, karakter konumlandırma, envanter ekranı ve görev seçimi dışında her şeyi otomatik yapıyor.
Erişilebilirlik olarak ta her bastığınız tuşu ve her diyaloğu, her mekaniği, ve aklınıza gelebilecek her şeyi okuyabilmek için yine NVDA ekran okuyucusuna ihtiyaç duyuyor.
Bu arada sonunda ses oyunları gibi bir şey yazmadığım tüm oyunlar grafik barındırıyor, haberiniz olsun. :)
A Western Drama:
Görme engelli Red Dead Redemption’ı olarak tanımlayabilirim sanırım. Tek eksiği açık dünyası. Bu da ses oyunları kategorisine giriyor.
1800’lü yıllarda Bounty Hunter’lık yapan Wade ve Drake’in dallanıp budaklanan hikayesi bizlere sunuluyor. Bu hikaye bizlere sunulurken de çeşitli mekaniklerle oyun canlı tutuluyor. At sürebiliyor, Duellolarda rakibimizi eleyebiliyor, at üstünde Shotgun ile şov yapabiliyoruz.
Erişilebilirlik ise bize Drake tarafından sunuluyor. Boşluk tuşuna her bastığımızda Drake onun nerede olduğunu söylüyor, biz de onun sesinin geldiği tarafa göre Wade’i yönlendiriyoruz. Karakterler ara sıra değişiyor ama hep yönlendiren diğer taraf oluyor bizi. Yani Drake olarak oynama fırsatımız yok ki zaten gerek te yok. At kullanırken yine karşıdaki karakter kimse onun söylediği yöne doğru atı döndürüyoruz, kullanma tamamen bundan ibaret. At üstünde Shotgun ile çatışırken de düşmanların konuşmaları bittiğinde nerede durduğuna göre silahımızı çekip sıkmamız gerekiyor. Yani karakter “Kill Them!” derken sağdan ileriye doğru geçerse, ileriye doğru ateş etmemiz gerek. Normal pistol ile çatışırken ise düşmanların nerelerden pistol ile sıktığını iyice duymamız ve boş anlarını yakaladığımızda sıkmamız gerekiyor. Yani başta da dediğim gibi, tamamen seslere kulak kesilip, dikkatlice oynamalısınız.
Lost in Blidness:
Lost in Blidness, bir arkadaşımız ile birlikte Mayalıların kayıp kalıntılarını araştırmaya gitmemizle başlayıp, tuzağa düştükten sonra başımıza gelenleri konu alıyor.
Yine Lost and Hound’da olduğu gibi yürüme simülatörü bir oyun fakat, ufak ta olsa seçim tabanlı bir oynanışı var. İki adet te sona sahip.
Bazen bir canavardan sessizce kaçmamız, bazen bulmaca çözmemiz gerekiyor. Yani kısalığı sizi yanıltmasın, oldukça yeterli bir oynanışı var.
Oyun, tamamen ortam sesleri ile erişilebilirliği sağlıyor. Yani ortamda daha önce bulunup bulunmadığınızı tamamen siz tahmin etmelisiniz. Ufak bir sonar cihazınız var fakat bana kullanışsız geldi. Bazen de önden giden arkadaşınızı takip edip yolunuzu bulmanız, çıkan sese göre gideceğiniz yönü bulmanız, bastığınız zeminde çıkan sese göre gitmeniz gerekiyor.
Lost in Blindness (Black Screen Gaming)
As Dusk Falls:
As Dusk Falls, Telltale’den alışık olduğumuz seçim tabanlı, Yani Project Dark, Evidence 111 ile anlattığım oynanışı bize sunuyor. Artısı ise çizgi roman tarzında grafiklerinin olması.
Ters giden bir soygunun ortasında kalan bir aileyi seçimlerimizle kurtarıp kurtaramamak tamamen bizim elimizde.
Erişilebilirlik olarak ise Microsoft David Narrator’ını kullanıyor. Oyunda o an hangi tarihte olduğunuzu, seçimlerinizi, seçimin sonucunu gördüğünüzde sonuç olarak size belirtmeyi sağlıyor.
Bazen fare kontrolü gerekiyor, bu kontrolleri isterseniz erişilebilirlik ayarlarından devre dışı bırakıp etkinleştirebiliyorsunuz. Örneğin fareye sürekli tıklamanız gereken bir yeri, eğer sadece tek tık olarak ayarladıysanız tek tıklama ile geçebiliyor, farenizi sürüklemeniz gereken bir yerde yine tıklamayı ayarladıysanız tek tık ile olayı gerçekleştirebiliyorsunuz. Bu ayarlarla birlikte Menü anlatımı, Oyun içi anlatım, Online oynuyorsanız (Evet online seçeneği var) gelen mesajlar için bildirim, Online oyun sırasında arkadaşlarınızla konuşurken onların konuştuğunu yazıya dökme, Seçimlerde kamera kullanımı, Seçim yaparken sadece rakamları kullanma, Seçim rengi, Arka plan görünümü, QTE sıralarında sınırsız zamanlama, Seçim zamanlayıcısı ayarı gibi bir çok erişilebilirlik ayarı bulunuyor.
1428: Shadows Over Silesia:
Sonunda bir geliştirici sesimizi duymuş olmalı ki, normal olarak piyasaya sürdüğü bir oyuna erişilebilirlik seçeneklerini koymayı akıl etmiş. Üstelik tek kişi geliştirmiş olmasına rağmen. Duy bunları Ubisoft duy, öyle sadece menüye erişilebilirlik eklemekle olmuyor malesef.
Shadows Over Silesia, Jan Huss’un infaz edilmesinden sonra geçiyor. Yani dinciler ve dincilere göre inanmayan grup ama kendi inançlarını kendilerine göre yaşayan grup arasındaki bir çatışmayı anlatıyor. Her ne kadar bunu anlatıyor gibi gözükse de, bunu sadece alt metin olarak verip geri kalanında farklı konular işliyor.
13 Bölümden oluşan oyun bir aksiyon macera oyunu, yani yıllardır beklediğimiz şey sonunda gerçekleşti. Biz de bu oyun sayesinde bu türde bir oyun oynayabildik.
Erişilebilirlik olarak klasik olan menü anlatımının yanında oyun içi sinematik açıklamalar, alt yazıların açıklamaları, navigasyon asistanı, bulmaca kolaylaştırma, gizlilik erişilebilirliği, Kamera odağı, düşman yapay zekasını yavaşlatma, Yüksek karşıtlık modu, Zaman gerektiren durumlarda ekstra zaman, Sonar, ses ipuçları ve daha fazlası yer alıyor. Erişilebilir anlatımlar isterseniz NVDA, isterseniz oyunun kendi içerisindeki David Narrator ile sağlanıyor.
1428: Shadows Over Silesia (Steam)
1428: Shadows Over Silesia’nın erişilebilirliği hakkında detaylı bilgi sayfası
Aslında daha anlatacak çok oyun var fakat, listenin ağır toplarını (As Dusk Falls, 1428) sıralamışken asıl ağır topa geçip listeyi şimdilik sonlandırmak istiyorum. İleriki zamanlarda burayı güncelleyeceğime söz veriyorum tabi ki. :)
The Last of Us Part I ve Part II:
Part II’yi henüz bilgisayara çıkmaması ve benim bir konsol sahibi olmamamdan ötürü oynayamamış olsam da, Part I’i (Sorunlu) PC çıkışına rağmen oynayıp iki kere bitirdim.
The Last of Us Part I, kaba tabirle bir mantar salgınının insanları zombiye benzer yaratıklara dönüştürmesi ve bizim de bize teslim edilen bir kızı ateş böceklerine (oyunda bir çete) sağ salim götürmeye çalıştığımız bir hikayeyi anlatıyor. Daha fazlası incelemede. :)
Oyun hem PS5, hem de PC’de oldukça fazla erişilebilirlik seçenekleri sunuyor. Bunlar sırasıyla şöyle:
Ekran göstergelerinin ölçeğini ayarlama
Ekran büyüteci
Ekran göstergeleri arka plan rengi
Renk körlüğü modu
Yüksek kontrast
Yanıp sönen ekran göstergesi
Kamera sallanması
Hareket bulanıklığı
Kamera mesafesi
görüş alanı
tam ekran efektleri
kalıcı hedef noktası
Navigasyon asistanı
Gezinme yardımı
Düşme koruması
Gelişmiş dinleme modu
Tarama menzilini ayarlama
Tarama süresi ayarı
Tükenmez nefes
Bulmaca atlama
Sesli metin anlatımı
Sinematik açıklamalar (profesyonel seslendirme sanatçıları seslendiriyor)
Sesli gezinme işaretleri
Titreşimli çatışma işareti (Dualshock 4, Dualsense veya herhangi bir titreşimli Gamepad kullanıyorsanız çalışıyor)
Konuşma titreşimi (Dualsense gerekir)
Rehinelerin kaçmasını engelleme
Yanınızdakiler yakalanmaz
Düşük düşman algısı
Düşük düşman isabetliliği
Görünmezlik ayarı
Silah sallanması
Ağır çekim
Kulak çınlaması
ve daha fazlası yer alıyor. Bu ayarlar sayesinde oyunu rahatça kimseden yardım almadan bitirebilirsiniz.