The Vale: Shadow of The Crown inceleme!
0

Yapımcı:
Falling Squirrel, Creative Bytes Studios
Yayıncı:
Falling Squirrel
Tür:
Aksiyon, Macera, RPG
Çıkış tarihi:
19 Ağustos, 2021
Platform:
PC, Xbox One

Siteyi iyice saldım farkındayım. Bu aralar kendi kanalım ile ilgileniyorum ve buraya vakit ayıramıyorum pek fazla. Umarım Taha bunu anlayışla karşılıyordur. :D
Geçenlerde bir makale yazmak için plan yapıyordum, O gün bizim Taha ve diğer arkadaşlara da oyun toplamak için bir çıtlattım makale fikrini. Taha sağ olsun bu günkü yazacağım incelemenin konuğu olan The Vale: Shadow of The Crown’ı önerdi bana.
Çıkar çıkmaz indirdim, Oynadım. Ve bu gün ise incelemesine girişiyorum.😍
Öncelikle belirtmem gerek, The Vale: Shadow of The Crown uzun süredir geliştirilen, Ve tamamen görme engelliler hedeflenerek piyasaya sürülen bir oyun. Yani oyunda hiç bir grafiksel öğe yok ne yazık ki. Bu yüzden inceleme yine görselsiz olacak.

The Vale: Shadow of The Crown, Hikayesel olarak bizi orta çağın kalbine götürüyor. Görme engelli karakterimiz olan Alexandra, Amcası ve krallığı ile evine doğru seyahat ederken, Düşman krallık tarafından saldırıya uğruyor. Amcamız bizi bırakıp “Merak etme, Geri döneceğim.” dese de biz de tuzağın ortasında kaldığımız için mecburen kaçmak zorunda kalıyoruz, Bu da kayıp olmamıza yol açıyor. Hem de öyle böyle kayıp olmak değil, Krallığımızdan tam 500mil uzakta bir yerlerdeyiz. Şimdi ise yapmamız gereken tek bir şey var, O ise eve dönüş yolunu bulmak. Tabi eve dönerken çeşitli tehlike dolu yollardan geçiyor, Ailemizin gerçek yüzünü ortaya çıkartıyoruz.
The Vale: Shadow of The Crown’ın hikayesini kabaca böyle özetlemek mümkün sanırım.
Oyun benim bitirmeme göre toplam 6 saat sürüyor fakat her şeyi yapmak ister veya zorluğu arttırırsanız 9-10 saatte de bitirebilirsiniz.
Oyun tasarlanırken klasik görme engelliler için tasarlanan oyunlar gibi 2D bir oyun olmaktansa, 3D bir oyun olmayı tercih etmiş, Bu da hareket ederken yukarı aşağı da gidebilmemizi sağlamış. Açıkçası 2D oyunlardan sıkılan biri olarak 3D kontrol şemasını oldukça beğendim.
Diğer oyunlarda olduğu gibi “W A S ve D” harfleriyle karakterinizi yönlendirebiliyorsunuz. Ek olarak “Sağ ve Sol” yön tuşları karakterinizin hızlıca dönmesini sağlıyor. Ben çoğu zaman Sağ sol dönüşlerimde bu tuşları kullandım ve oldukça rahattı.
Dilerseniz oyunu Gamepad ile de oynayabiliyorsunuz ve bu da oldukça rahat. Sadece bir şey ile etkileşime geçme tuşunu tetik tuşlarına atamaları biraz garibime gitti ama ona da alıştım.
Oyunda ok, Çekiç, Kılıç ve balta gibi silahlara sahip olabiliyorsunuz. Bu silahları çoğunlukla ziyaret ettiğiniz köylerdeki tüccarlardan alabiliyorsunuz. Oyunda aynı zamanda dayanıklılık barı da bulunuyor ve çekiç, Kılıç ve balta kullanırken tükenebiliyor. Bu silahları satın alırken dayanıklılık barınızı ne kadar tüketeceğine, Karşı tarafın saldırısını ne kadar bloklayabileceğine, Silahın ne kadar hızlı olduğuna ve benzeri pek çok şeye bakabiliyor, Bu istatistiklere göre alıp almamaya karar verebiliyorsunuz.
Yeni bir silah aldığınızda eskisi otomatik olarak Copper (oyundaki para birimine) dönüştürülüyor ve böylece “Bu silahı alabilir miyim acaba? Ne kadar Copper’ım var ki?” sorularından sizi kurtarıyor.
Kılıç, Çekiç ve baltalar adlarından da anlaşılacağı üzere yakın dövüş silahlarıyken, Ok ise uzaktan saldırı yapmanıza yarıyor. Düşmanlar eğer sizi fark etmediyse uzaktan ok atarak etkisiz hale getirebiliyorsunuz. Fark edilirseniz de Düşmanlar gelene kadar ok atabilme şansınız var fakat, Eğer fark edilirseniz, Otomatik olarak karakter baktığınız yöne kilitlendiğinden sadece baktığınız yönde düşman var ise ok düşmana isabet ediyor. Eğer isabet ettiremezseniz de düşmanlar size doğru koşmaya başlıyor ve Alexandra otomatik olarak saldırı pozisyonu alıyor ve yakın dövüş olarak savaşmaya başlıyorsunuz.
Saldırı pozisyonunda ise üç yönde saldırı yapabiliyorsunuz. Yukarı, Sağ ve soldan gelen düşmanlar size vurmadan önce hazırlık yapıyorlar. Tam o hazırlık evresini denk getirip düşman ne taraftan geliyorsa o yön tuşuna abanıp kombo yaparsanız, Düşman hemen ölebiliyor. Eğer düşman size vurursa da sizin tekrardan düşmanın hazırlık yapmasını beklemeniz gerekiyor.
Yakın dövüş saldırı çeşidi olarak ta oyunda üç çeşit bulunuyor. Bunlar düşmana bir kere vurmak, Ard arda basıp kombo yapmak ve aşağı yön tuşuna basılı tutup ağır saldırıyı şarjladıktan sonra düşmana vurmak. Ağır saldırı ile vurmak isterseniz düşmandan önce hazırlık yapmalısınız, Çünkü düşmanlar size hep ağır saldırı ile saldırıyor. Onlardan önce şarjlayıp, Tam onlar şarjlarken vurduğunuzda iki ya da düşmana göre üç vuruşta öldürebiliyorsunuz.
Savaşlarda hasar almamızı engellemek için de iki yöntem bulunuyor. Bunlar yine tüccarlardan alınan zırhlar sayesinde, Ya da tam düşman size vuracağı zaman ona doğru hamle yaptığınızda işe yarıyor.
Zırhlar da aynı silahlarda olduğu gibi Satın alınırken gözden geçirilebiliyor.
Ağır saldırıyı ne kadar bloklayabileceği, Ne kadar ağır olduğu gibi istatistiklere bakabiliyorsunuz.
Oyunda belli bir yerden sonra büyü özellikleri de devreye giriyor. Bunlar kılıcınızı alevlendirme, Ve alev kalkanı oluşturma büyüleri.
Bu büyülerden alevli kılıç büyüsü, Oyunun ilerleyen kısımlarında çıkan kurtlarda ve bosslarda oldukça işe yarıyor. Space veya Gamepad’de RT ile etkinleştirdiğinizde, Kılıcınızdan alev çıkmaya başlıyor ve bu da daha yüksek hasar vurmanızı sağlıyor.
ALT veya Gamepad’de LT ile etkinleştirilen Alev kalkanı büyüsü ise etrafınıza bir kalkan oluşturup etrafınızda bulunan düşmanlara oldukça yüksek hasar verebiliyor.
Oyunda aynı zamanda yan görevler de bulunuyor ve bunların çoğu hikayeye bir artı sağlıyor. Bunların dışındaki yan görevler ise tamamen Copper kasmak için konulmuş yan görevler. Bu görevlerde Bal toplamak, Hayvan avlamak gibi etkinlikler ile Copper kasabiliyorsunuz.
Aynı zamanda oyunda sadece bir mekanda bulunan şampiyonada bütün karşınıza çıkan rakipleri eleyerek Copper kasmanızda mümkün.
Oyunda görevler boyunca bize eşlik eden Sheppard’ın yanı sıra belli bir yerden sonra Magi’de bize katılıyor ve hikayesel olarak bize artı sağlıyor.
Bu karakterlerin diyalogları da oldukça iyi yazılmış. Size boş hissettirmiyorlar.
Köylerde karşılaştığımız karakterler ise çoğunlukla bir görev verdikten sonra ortadan kayıp olan tipler. Sadece ana hikayeye etkisi olan karakterler kalıyor işin sonunda.
Oyunda belli yerlerde seçim yapabilme özgürlüğü var fakat, Bu oyunun geneline etki eden bir şey değil. Yani oyunun sonunu yaptığınız seçim etkilemiyor. Sadece bulunduğunuz görevin yolunu kısaltıyor veya bulunduğunuz görevin sonunu değiştiriyor. Seçimler biraz daha etkili olsaydı daha iyi olabilirdi.
Oyunun müzikleri ise oldukça güzel olsa da, Oyun boyunca aynı müzikleri duymak bir süre sonra sıkabiliyor. Bazı müzikleri ise keşke daha fazla duysam diyorsunuz ama mümkün olmuyor ne yazık ki.
Kısacası artıları ve eksileri şunlar.
Orta çağ dönemini yansıtıyor
Hikayesi merak uyandırıcı ve güzel
Ana karakterlerin diyalogları oldukça güzel yazılmış
Kontroller rahat
Hem klavye hem Gamepad ile oynama özgürlüğü
Oyunun diğer görme engelli oyunları gibi 2D olmaması, Değişiklik yapıp 3D kontrol şeması sunması
Savaşlar oldukça zevkli
Yakın dövüş silahları oldukça kullanışlı

Yan karakterler ana karakterler ile karşılaştırınca sönük. Onların görevini yaptıktan sonra gidip sohbet edebilmek isterdim
Stadyum oyun boyunca sadece bir kere karşınıza çıkıyor
Müzikler güzel olsa da çok tekrar ettiğinden bir süre sonra sıkıyor
Keşke oyunun grafikleri olsaydı, Oyunu diğer arkadaşlarıma da göstermek isterdim. Gerçi bu Code 7 dışında tüm görme engelliler için tasarlanmış oyunlara söylenmesi gereken bir şey
Ok daha işlevsel olabilirdi.

Oyun bu haliyle oldukça güzel, Hele bir de görme engelli iseniz ve oynayacak oyun arıyorsanız bulunmaz hint kumaşı gibimsi bir şey. Gerçi harbiden bulunmaz hint kumaşı, Çünkü piyasada bizi düşünen yok düşünen.

85.


Epic Store
Microsoft Store
The Vale: Shadow of The Crown
Bizzat kendimin hazırlamış olduğu 6 saatlik ful oynanış videosu

Reaksiyon Göster
  • 0
    alk_
    Alkış
  • 0
    be_enmedim
    Beğenmedim
  • 0
    sevdim
    Sevdim
  • 0
    _z_c_
    Üzücü
  • 0
    _a_rd_m
    Şaşırdım
  • 0
    k_zd_m
    Kızdım

Boş zamanlarında müzikle uğraşan, neredeyse 5 yaşından beri oyun oynayan, bilim kurgu seven bir garip adam. Sitenin oyun editörü. A.K.A. İncelemeci ve Erişilebilirlikçi çocuk.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir