Teknoloji üreticisi Apple, 2020 yılında duyurduğu iOS 14 işletim sistemiyle önemli özellikler getireceğinin sinyallerini vermiş, bu özelliklerin bazılarını ise sonraya saklamıştı. İşte onlardan biri de Uygulama Takibi (ATT) özelliğiydi, bu özellik sayesinde Google Ads ve tarayıcı çerezlerinin cihazınız hakkında bilgi toplamasını engelleyebiliyorsunuz. Bu sayede bu araçlar, sizi takip edemiyor ve bunun sonucunda Facebook, Instagram gibi servisler size göre reklam öneremiyor. Facebook ve Google gibi şirketler, bu duruma tepki gösterse de Apple, kullanıcıları dinleyerek iOS 14.5 ile ilgili özelliğini kullanıma sundu.
Aradan zaman geçtikçe, bu özelliğin bilançosu da iyiden iyiye ortaya çıkmaya başladı. Çünkü ATT, reklam gösteren Google, Facebook ve ınstagram uygulamalarını büyük ölçüde baltalıyor. Durum, yalnızca reklam gösterimi yapan bu şirketleri değil, reklam verenleri de etkiliyor çünkü onlar da, artık iOS tarafında hedef kitle tutturmakta zorlanacaklar.
Yine de bir özelliğin önemi, onun ne kadar ilgi göreceği hakkında bize çok iyi fikirler vermeyecektir, çünkü önemli olan kullanıcılar. İşte bugün, ATT’nin ne kadar ilgi gördüğüne yönelik elimizde müthiş bir veri var ve bu veriler, şirketleri üzecek cinsten.
Verizon Media’nın sahibi olduğu Flurry Analytics, mobil analiz hizmetlerini 1 milyonun üzerinde mobil uygulamaya entegre etmiş ve her ay 2 milyardan fazla mobil cihazdan toplu veri kümeleri alıyor. Flurry’nin topladığı analitik verilere göre, globalde kullanıcıların yaklaşık %12’si, iOS 14.5 güncellemesini ürünlerine yüklemiş ve talep eden uygulamalar için uygulamaların veri ve cihaz bilgisi takibine izin vermiş. Bu sayı ABD’de sadece% 4 olarak karşımıza çıkıyor.
*Uyggulama şeffaflığı özelliğinin kullanım oranları
Uygulama şeffaflığı (ATT) nasıl çalışıyor?
Apple’ın kullanıma sunduğu ATT özelliğinin nasıl çalıştığını şimdi size özetleyeceğiz. Bir uygulama, sizden reklam gösterimi gibi amaçlarla veri toplamak isterse, sizin cihazınızda yer alan izleme kimliğinden faydalanıyor. Sizin internet üzerinde yaptığınız aramalar, ürün incelemeleri ve daha fazlası, sosyal medya ve reklamcılık şirketleri tarafından işlenerek size uygun önerilerde karşınıza reklam çıkartılıyor. Örneğin, telefonunuzdan anneler günü için almak amacıyla hediye bakıyorsunuz. E-ticaret sitelerinde gezinirken çok güzel bir elektrikli süpürge ilginizi çekti ve siz, daha sonra bakarım diyerek sayfayı kapattınız. Daha sonra bir haber okurken, aynı ürün ve benzeri ürünlerle ilgili reklamlar karşınıza çıkabiliyor ve bu, kullandığınız tüm uygulamalarda aynı şekilde oluyor. İşte uygulama takibini önleme özelliği, sizin bu veri kimliğinizi anonim hale getiriyor ve diğer uygulamalar, telefonda yaptığınız arama ve ürün incelemeleri ile ilgili bilgileri toplayamıyor. Bunun sonucunda da size uygun reklam gösteremiyor. Yani uygulama takibini reddederseniz, o uygulama sizi tam anlamıyla tanıyamayacaktır.
Bu özellik, örneğin Instagram’ın hesabınız ve hesabınıza bağlı kişisel verilerinizi görüntüleme ve bunları işleme olanağını devre dışı bırakmıyor, uygulamalar, sizin bilgilerinize erişebiliyor. Fakat yukarıda örneklediğim gibi bu bilgiler ışığında cihazınızda yaptıklarınız takip edilemeyecektir.
Yine uygulamaların sizi izlemesini devre dışı bırakmak, reklamları engellemeyecektir, yalnızca sizi hedefleyen reklamlar artık olmayacak. Yani alakasız reklamlar göreceksiniz. İşin aslı, reklam sayısında bir azalma olmayacak, sadece teknolojiyle ilgilenirken artık karşınıza telefon reklamı yerine dantel reklamı çıkabilecek.
Tabii bu işin gizlilik tartışması vs. bitmez ama uygulama takibinin tamamen kapatılması, bazı çevrimiçi uygulamaların sürdürülebilmesini engelleyecektir.
Mesela biz, Facebook’a reklam verirken yaş aralığı, ilgi alanı gibi çeşitli metrikler kullanıyoruz ve bu metrikler sayesinde yazdığımız içerikler çok daha fazla insana ulaşabiliyor. Fakat bu özelliği kullanan iPad ve iPhone kullanıcıları için artık bu, mümkün olmayacak. Bunun yalnızca bizim için değil, tüketiciler için de olumsuz olacağını düşünüyorum. Tabii burada seçme özgürlüğü zaten size ait.
Flurry şirketinin bu konuyla ilgili bir istatistiği daha var, bu istatistik ise özelliğin limitlerini tamamen zorlayıp, derinlemesine engelleme yapan kullanıcılar hakkında bilgi veriyor. Bu veriye göre, uygulama izleme tercihini tamamen kısıtlı hale getirip, neredeyse tüm izleme birimlerini önleyen kullanıcıların yüzdesi ABD’de %3, Dünya genelinde ise %5.
Evet, Apple’ın yaptığı bu durumun %100 kullanıcı leyine olduğunu düşünebiliriz, hatta görünüşte öyle, fakat gerçekte bu durum böyle mi?Bence hayır. Neyse, bu konuyu başka zaman konuşuruz. Peki siz, iOS 14.5 ile gelen bu özelliği kullanıyor musunuz? Özellikle ilgili fikirleriniz neler? Fikirlerinizi yorumlar bölümünden paylaşmayı unutmayın.
Bence bu gayet iyi olmuş. Tabii şahsi görüşüm. İos bu konuda iyi bir adım atmış.
Ben o kadar iyi olduğunu düşünmüyorum.