1. Anasayfa
  2. Donanım

Çip Krizi Büyürken, Yonga Seti Pazarına Girme Konusunda Bu Kadar İstek Niye?

Bu yazımda, üreticilerin neden bir bir kendi işlemcilerini üretmek istediklerine ilişkin kendi görüşlerimi aktardım. Yine uzun bir yolculuğa çıkacağınız, güzel bir yazı oldu. Çayınızı, kahvenizi alın ve arkanıza yaslanarak yazının keyfini çıkarın.

Çip Krizi Büyürken, Yonga Seti Pazarına Girme Konusunda Bu Kadar İstek Niye?
0

*Bu yazı, benim fikir ve görüşlerimi içermektedir. Yapacağınız değerlendirmeleri, bunun ışığında yapmanızı rica ederim.

Bugünün mobil teknolojilerine, öyle kolay kolay gelmedik. Telefonlarda gördüğümüz ilk işlemciler, bugün gördüklerimizle kıyaslandığında hiçbir şeydi. Bırakın telefonları, bilgisayarlar bile eskiden, bugünün ARM işlemcilerinin sunduğu performansı sunamıyordu. ARM yonga setlerinin piyasada yaygınlaşmaya başlamasıyla beraber, mobil odaklı teknolojilerin giderek geliştiğini gördük ve ARM işlemciler, Apple sayesinde artık sadece mobil cihazlar için değil, güçlü dizüstü bilgisayarlar için de önemli bir seçenek olmaya başladı.

ARM’nin tarihini bir ara konuşuruz nasılsa, biz asıl konumuzdan devam edelim. ARM tabanlı işlemciler üreten şirketlerin sayısı, son birkaç yıla kadar bir elin parmağını geçmiyordu. Apple’ı hariç tutarsak Qualcomm, MediaTek, Samsung ve bir de Huawei, kendi işlemcilerini üretip telefonlarında, tabletlerinde vs. kullanıyordu. Ancak Apple’ın, M1 işlemcisiyle 2020 yılında elde ettiği performans ve büyük başarı, hem bu şirketleri hem de diğerlerini alarma geçirdi.

Aslına bakarsanız, Apple kendi işlemcisini ilk geçtiğimiz yıl üretmedi, iPhone’lardan beri şirket zaten kendi işlemcilerini tasarlıyor. Bu arada, zaman zaman üretim yazarsam kusura bakmayın, Apple işlemcisini tasarlar, üretimi TSMC, Samsung gibi şirketler üstlenir.

Apple’ın zaten bu işlemci tarafında rakipsiz olmasını sağlayan şey, işlemcisinden ziyade o işlemcilerde kendi özel çekirdek yapılarını kullanması. Qualcomm da dahil diğer tüm ARM mobil işlemci üreticileri, ARM tarafından geliştirilen stok çekirdekler üzerine kendi işlemcilerini tasarlıyor. GPU tarafında ise Qualcomm hariç diğer tüm işlemci üreticileri, ARM Mali grafik birimlerini kullanıyor genel itibariyle.

Apple’ın elde ettiği başarının, kendi CPU çekirdeği ve grafik setiyle olduğunu gören Samsung, özel çekirdek tasarım işine 2018 yılında giriş yaptı. Ancak Samsung’un yaptığı bu cesur girişim, pek iyi sonuçlar getirmedi çünkü ortaya, performans anlamında bırakın Apple’ı, Qualcomm ile bile yarışamayan Exynos yonga setleri çıktı. Samsung, 2020 yılına kadar farklı çalışmalar yaparak iyi bir sonuç elde etmeye çalışsa da şirketin kendi CPU çekirdekleri, hep Snapdragon işlemcilerin gerisinde kaldı. Bunun sonucunda da Samsung, özel yonga seti üretim birimini kapattı ve işlemcilerinde, ARM CPU çekirdeklerini yeniden kullanma kararı aldı.

Hepimiz, bu başarısızlıktan sonra daha tereddütlü hamleler beklerken, Apple M1 tüm üreticileri etkileyen büyük bir çıkış yaptı ve üreticiler, acaba biz ne yapabiliriz? Sorusunun cevabını düşünmeye başladılar. Bu işin Qualcomm ile olmayacağını, bir şeylerin farklı olması gerektiğini düşünen Samsung, Google gibi üreticiler, kendi yollarını çizmeye karar verdiler.

Elbette mobil işlemci pazarının lideri olan Qualcomm da boş boş oturmuyor. Apple M1 işlemcisinin mimarları tarafından kurulan yonga seti firmasını, geçtiğimiz yıl bünyesine katan şirket, özel CPU çekirdeği için iddialı bir çalışma yürütüyor. Qualcomm’un, 2023 yılına kadar tamamen kendisine ait ilk işlemcisini tanıtması bekleniyor.

İşin bir de önemli bir sürpriz tarafı var, Google. Google da, Tensor işlemcisiyle cihazlarında kendi mobil işlemcilerini kullanmaya başladı. Hatta teknoloji devi, söylenenlere göre kendi ChromeBook’ları için ayrıca bir işlemci geliştiriyor ve bir de onların da, özel CPU tasarımı yapmaya yönelik çalışmaları var. Tensor işlemci, içerdiği çekirdeklerle standart ARM tabanlı işlemcilerden çok farklı değil, ancak Google’ın yapay zeka geliştirmeleri bu işlemciyi Snapdragon ve Exynos gibi muadillerinden önemli derecede ayırıyor.

Huawei, ABD ambargoları sebebiyle işlemci üretimi yapamasa da onların da kendi çekirdek tasarımları için planları var.

Mobil dünyadaki sürprizlerden birisi de, Samsung’un Exynos 2200 işlemcisi, Koreli dev yeni yonga setinde AMD RDNA 2 mimarili, oldukça gelişmiş bir grafik işlemcisi kullanacak. Hatta bu grafik ünitesi, ışın izleme teknolojisini de telefonlara getirecek.

Ancak Samsung’un tek hedefi GPU tarafı değil, aynı zamanda başarısız olduğu CPU tasarım işine, Apple’dan gelen bir mühendisle tekrar giriyor.

Ve çayı daha da tatlı hale getiren, Oppo’nun yaptığı açıklama var, biz kendi işlemcimizi yapacağız. Gördüğünüz gibi, pazarda Huawei’in gitmesiyle 2’ye düşen 3’e düşen ana yonga seti üretici sayısı, gelen bu haberlerle 6’ya çıktı. Hatta ve hatta, söylenti aşamasında olan farklı bilgiler de var ve bu bilgiler, başka markaların da ARM CPU işine gireceğini söylüyor.

Son gelen raporlar, Microsoft’un AMD ile birlikte bir ARM CPU geliştirdiği yönünde mesela. 6 hemen 7 oldu, D.

Peki çılgınlar gibi niye bu üreticiler, kendi işlemcilerini geliştirmeye çalışıyor?

Covid-19 pandemisinin çıkışıyla beraber, bu işlere pek ilginiz yoksa bile duyduğunuzu düşünüyorum, yonga seti krizi konusu gündeme gelmeye başladı.Oluşan bu kriz sebebiyle üreticiler, artık taleplere yeterince cevap verememeye başladı, birçok dev üretici, şu an yeni ürünlerini piyasaya sürmekte veya mevcut modelleri üretmekte çeşitli zorluklar yaşıyor. Peki diyeceksiniz, herkes kendi işlemcisini üretmeye çalışıyor da, üretim alanları konusunda, bu krizi çözmek için kimse bir şey yapmıyor mu?

Elbette yapıyorlar, yoksa fiyat artışları ve Apple, Qualcomm gibi şirketlerden gelen talepler 1 – 2 yıl içerisinde neredeyse yarı yarıya karşılık bulamayacak hale gelecek. TSMC, mevcutta bulunan üretim tesislerine yenilerini eklemek için hem Çin içerisinde hem de dışarısında, yeni fabrika alanları kiraladı. Samsung da, üretim alanlarını geliştirmek için önümüzdeki 3 – 5 yıllık dönemde ciddi miktarda yatırım yapacağının sözünü verdi.

Yani eğer, işlerin düzeleceğini varsayarsak, işlemci üreten şirketlerin artması, pek problem oluşturacak gibi görünmüyor. Ancak ortada şu an bir yonga seti kıtlığı var ve bu, yeni üretim alanları, taleplere karşılık verene kadar ciddi bir sorun haline gelecek gibi gözüküyor. Öyle ki Apple, Intel, AMD ve diğer işlemci üreticileri, gelen sipariş adetlerini karşılamakta birçok zorluğu şimdiden göğüslemeye çalışıyorlar. Hatta sırf bu yüzden ekran kartı ve hazır donanım fiyatları uçuşa geçti, şimdi sırada Intel ve AMD’nin yeni nesil işlemcilerinin, oldukça yüksek fiyatları var.

Elbette bu konu, işlemci geliştirmek isteyen bir şirketin çok fazla gündeminde olmaz. Google ve Apple gibi şirketler için geliştirdikleri teknolojinin gücü önemlidir.

Ancak hem tasarım, hem üretim yapan Samsung gibi firmaların işi çok daha zor. Ama her ne olursa olsun, bu konu, yonga seti pazarına atlayan ve atlamak isteyen devlerin, bu işe neden girmek istediklerini açıklamıyor. Bize, başka bir cevap lazım.

O zaman biz yine Apple’ın ARM işlemcilerine geri dönelim ve cevabı, bir de orada aramayı deneyelim. Hatta, ben size Apple M1, M1 Max ve M1 Pro ile gelenleri söyleyeyim, siz buradan bir neden çıkarmaya çalışın.

  •  Daha ince kasaya daha fazla güç
  • Cihaz üreticisine daha fazla esneklik
  • Ekstra bir soğutma sistemine ihtiyaç olmadan uzun süre  korunan performans
  • Gücüne rağmen sunduğu güç verimliliği sayesinde saatlerce süren kullanım
  • Optimize edildiğinde, birçok uygulamanın X86 tabanlı işlemcilere göre daha az güç tüketmesi ve daha iyi çalışması

Bunlar ARM işlemcilerin ve tabii ki Apple M serisi yonga setlerinin avantajlarından sadece birkaçı. Ancak bunların içinde, kritik bir nokta var, üreticilere daha fazla esneklik tanıması.

Microsoft, Windows’u kendisi yapsa bile uyumluluk ve kendi Surface cihazları için, Intel ve AMD ile mecburen çalışmak zorunda. Apple da, geçen yıla kadar ıntel ile çalışmak zorundaydı, ama artık değil. Bence hem Samsung ve Oppo’nun, hem de Microsoft’un kendi işlemcilerini üretmesinin arkasındaki en temel amaç, bu donanım üzerinde tam manasıyla hakimiyet kurabilecek olmaları. Bu, mesela Windows 11 ile gördüğümüz, AMD işlemcilerde yaşanan performans sorunu gibi durumların hissedilir derecede önüne geçilmesini sağlayacaktır.

Temel sebep bu olsa da, diğer avantajlar da tek başına, ARM işlemciler için yapılan yatırımların artmasının sebebi. Daha iyisine daha az maliyet, daha hafif bir tasarım, üreticiler için daha esnek bir geliştirme alanı ile erişmek varken, Samsung ve Microsoft gibi devlerin kendi işlemcilerini üretme girişimleri gayet mantıklı olarak değerlendirilebilir.

Apple M1’in başarısının arkasında sadece ARM’nin gücü yoktu, aynı zamanda Apple’ın uzun süre üzerinde çalıştığı yapısal CPU özelliklerinin de etkisi vardı. Apple M1, bu yüzden GPU ve CPU tarafında en güçlü ARM işlemci olmuştu. Bu yüzden diğer üreticiler, işlemci geliştirmenin yanında, Apple gibi kendi özel yonga tasarımlarına da odaklanmak istiyorlar. Google’ın, Samsung’un bu işe girmesinin sebebi bu. Mesela Google, ARM işlemcileri sunucularında kullanarak, daha az güç tüketimi ve bunun sonucunda daha az elektrik faturası ödemeyi hedefliyor. Kontrol de kendisinde olacağı için, harici bakım masraflarından en azından işlemci tarafında kurtuluyor.

Daha da önemlisi, sektördeki rekabet kızışıyor. 5 sene önce, ARM işlemcilerin çok güçlü bir dizüstü bilgisayarda yer almasını görmek olanaksızdı, çünkü ARM işlemcilerin sınırları vardı. Şimdi bunlar, giderek aşılıyor ve ARM işlemciler, X96 tabanlı işlemcilere git gide daha çok yaklaşıyor. Mesela Intel, yonga seti üretimi pastasındaki birincilik payını kaybetti ve şirket, bu derecesini geri kazanmak için şu an ARM’den daha iyi bir işlemci teknolojisi üzerinde çalışıyor. Hatta Intel CEO’su, hedeflerinin Apple’ı geri kazanmak olduğunu da sürekli yineliyor.

Tüm bunları göz önüne aldığımızda, üreticilerin ellerindekiyle yetinmek yerine, daha fazlasını yapabilmek ve bunu yaparken de sınırlara takılmamak için işlemci pazarına girdiklerini söylemek, çok da yanlış olmaz. Çip krizi, işlemci pazarını kökünden değiştirecek bu hamleyi geciktirir mi, geciktirirse bu ne ölçüde olur şu an kestirmek güç.

Özel çekirdek üretiminin en önemli sebeplerinden biri performans ancak, şu unutulmamalıdır ki Apple, sadece performans ile yetinmiyor, işlemcilerini cihazlarıyla tam manasıyla konuşturabiliyor. Bu yüzden siz, iPhone’unuzda daha düşük saat hızlarında, daha iyi performans sonuçları görüyorsunuz. Bu yüzden MacBook Pro’daki GPU’nun performansı, RTX 2060’a yaklaşabiliyor.

Evet, Microsoft, Google, Samsung gibi teknoloji devlerinin işlemci pazarına girmelerini, hatta bununla kalmayıp, kendi özel tasarımlarını geliştirdiklerini bu yazımızda hatırladık ve üreticilerin, neden bunu yaptığına dair kendi tahminlerimizi paylaştık. Elimden geldiğince, sizlere layık bir yazı hazırlamaya çalıştım, ancak bir kusurum olduysa lütfen mazur görün. Farklı konularda özgün içeriklerimi yazmaya, ayrıca içeriklerimin kalitesini de geliştirmeye devam edeceğim.

Peki sizler, birçok şirketin ARM işlemciler geliştirmeye çalışması hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

Reaksiyon Göster
  • 0
    alk_
    Alkış
  • 0
    be_enmedim
    Beğenmedim
  • 0
    sevdim
    Sevdim
  • 0
    _z_c_
    Üzücü
  • 0
    _a_rd_m
    Şaşırdım
  • 0
    k_zd_m
    Kızdım

Uzun yıllardır teknoloji ile iç içeyim. İlk bilgisayar kullanmaya başladığım 2012 yılından beri, teknoloji benim en büyük tutkum oldu. İlerleyen yıllarda çeşitli konularda kompozisyonlar yazdım ve bazı yarışmalarda derece de elde ettim. Teknoloji araştırmalarımı YouTube, diğer teknoloji platformları ve forumlarda yaptım ve bugün bunlara ek yabancı kaynaklar ve makale tarzı içerikleri de inceliyorum. 2017 yılında yazım alanında edindiğim tecrübeleri insanlara aktarmak amacıyla Voice Tekno web sitesini kurdum ve o günden bu güne yazdığım haber ve özgün içeriklerle okuyucularımı memnun etme çalışmalarım devam ediyor. En büyük hayalim, bu platformu tanınan, bilinen bir yer ve teknoloji deyince insanların aklına gelen ilk platformlardan biri haline getirmek. Gelecekte bu konuda daha çok çalışma yapmayı ve iş birliklerimizi geliştirmeyi hedefliyoruz.

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir