Apple, dün “Son Bir Şey Daha” başlığıyla yayımladığı etkinliğini gerçekleştirdi ve bu etkinlikte, aylardır beklediğimiz ARM tabanlı M1 işlemcisini tanıttı. Şirketin açıkladığı verilere göre bu işlemci, şu anda satışta olan Windows muadillerinden 3 kat daha yüksek performans sergiliyor ve tek/çoklu çekirdek skorlarında da ortalığı alt üst ediyor. Apple dünkü etkinlikte bu işlemcisinin yanı sıra; bu işlemciye sahip ilk MacBook’lar olan MacBook Pro 13 ve 16 (2020), MacBook Air 13 (2020) ve masaüstü işletim sistemi MacOS Bigsur’u tanıttı. Yeni MacOS Bigsur, yarından itibaren aşamalı olarak indirmeye açılacak, yeni MacBook’lar ise bu ay bitmeden satışta olacak. Bakalım Catalina kurduğum Monster bilgisayarımda, Opencore ön yükleyici ile yükseltme yapabilecek miyim?
Dönelim tekrar etkinliğe. Apple, 2 seri Mac modeli duyurdu, başta da söyledim. Donanım özelliklerine baktığımız zaman hem Air’da, hem de Pro’da Apple M1 ARM işlemci, 16GB’a kadar RAM ve yanlış hatırlamıyorsam 2TB’a kadar SSD var. Apple, yapılan optimizasyonlar sayesinde bilgisayar açılış süresini unutacağımızı söylüyor.
RAM demişken, belki de M1 işlemcinin en kötü olaylarından biri, maksimum 16GB’a kadar RAM’e destek vermesi, yani ben gider, RAM alır yükseltirim derseniz bunu yapmanız mümkün olmayacak. Ek olarak aslında bundan da önemli olan konu, bu işlemci, harici grafik kartlarını henüz desteklemiyor. Bu yüzden, en azından Apple, konuyla ilgili geliştirme yapana kadar İMac masaüstü modellerde M1 işlemciyi ve sonraki nesillerini görmeyeceğiz.
MacBook Air ve Pro modelleri arasındaki tek fark, Air’da soğutma için bir fan yok. Yani M1 işlemci, yüksek frekanslarda güçlü bir soğutma olmadığı için uzun süre çalışamayacak. MacBook Pro’da ise istediğinizi yapabilirsiniz, bana mısın demeyecek kendisi.
Gelelim güç verimliliği konusuna, M1 işlemci 5nm üretim teknolojisi ile üretildi, Intel’de yanlış bilmiyorsam en son 7nm veya 10nm’yi gördük. Bu nanometre değeri ne işe yarıyor diyebilirsiniz, aslında çok önemli bir konu. Çünkü Apple M1, rakibi olan bir Intel işlemciye göre daha az güç harcayarak, ondan daha iyi performans gösterebiliyor. Önümüzdeki yıl, özellikle mobilde 5nm üretim teknolojisini daha çok göreceğiz.
ARM tabanlı M1 işlemcide, Intel işlemcili Mac’inizde kullandığınız tüm uygulamaları kullanabileceksiniz, Apple’ın ismini yazamadığım teknolojisi sayesinde bu uygulamalar çalışabilir olacak, hatta bazı uygulamaların Intel’li modellerden daha iyi performans gösterdiğini de söylüyor Apple. Yeni işletim sistemi Bigsur da bu işlemciye özel olarak optimize edildi.
Yine iPhone ve iPad’lerdeki gibi bir ARM işlemci kullandıkları için yeni Mac’ler, bu cihazlarda kullanılabilen tüm uygulamaları çalıştırabilecek. Bence en güzel detaylardan biri bu.
Apple’ın yaptığı bu hamle, sektörde şu ana kadar yapılan en cesur hamlelerden biri. Daha önce Microsoft, ARM tabanlı Windows 8’de başarısız olmuştu ancak, yeni Mac’lere kendi uygulamalarını getirdi. Belki bu sayede, ilerleyen dönemde Windows tarafında da cesur işler görebiliriz.
M1 işlemcinin bir diğer avantajı da diğer entegre grafik yongalarına göre kat kat daha yüksek bir grafik işleme performansı sunması. Bu da belli bir düzeye kadar ekran kartı ihtiyacınızı ortadan kaldırıyor. Hepsinin temelinde bu işlemci, tüm bunları daha az yer kaplayarak başarıyor ve üstelik pil ve güç tüketimi konusunda da oldukça iyi. Yani baktığımızda daha hafif, yüksek performanslı, yükleme ve açılış sürelerini unutacağımız, güç verimliliği yüksek, aynı zamanda gelecekte çok daha yaygın göreceğimiz ARM işlemcili Mac’ler, artık karşımızda. Windows tarafında da yakın zamanda ARM konusunda böyle bir girişim bekliyorum.
Her ne kadar şu an bazı sınırlamalarla karşılaşsak da M1, yeni bir teknoloji standardının başlangıcı. İleride bizi nelerin beklediğini çok merak ediyorum, neticede en büyük rakiplerinizin yaptığından daha fazlasını, daha küçük bir yonga seti ile yapabiliyorsunuz.
Sonuç olarak ARM teknolojisi önümüzdeki dönemde adını sadece telefonlar veya tabletlerde gördüğümüz bir şey olmayacak, bilgisayarlarımızda da gittikçe standart hale gelecek. Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?