Bugün hayatımızda pek çok cihaz, yazılım ve hizmet var. Ancak onlarca, hatta yüzlerce alternatifi olan uygulama ve hizmet kategorilerinde bugün, sadece birkaç büyük şirketin adını sayabiliyoruz ve bu bence, rekabet açısından oldukça kötü.
Durumun farkına varan ABD Antitröst Komitesi ve Avrupa Birliği Rekabet Komisyonu, 2018 yılından beri Google, Amazon, Facebook, Apple, Microsoft gibi pek çok şirketi mercek altına aldı. Yapılan incelemeler sonucunda birtakım bulgulara ulaşıldı ve bunlar, daha detaylı incelenmesi için ilgili komisyonlar tarafından rapor haline getirildi.
Özellikle bazı şirketlerin belli alanlardaki tekel olma çabasının neredeyse ispatlanmak üzere olduğu bu arenada, devleri ürkütebilecek yeni bir gelişme yaşandı.
Amazon, Alphabet, (Google) ve Meta (Facebook hizmetleri), finansal hizmetlere yönelik yaptıkları son çalışmalar sebebiyle antitröst ile ilgili düzenleyici kuruluşların bir kez daha radarına girebilirler. Apple ve diğer teknoloji devlerinin detaylı bir şekilde incelendiği bu soruşturmalarda, bu kez konu doğrudan tekelcilikle mücadele komisyonlarının elinde olmasa da, yakında onların da dikkatini çekecektir diye düşünüyoruz.
Apple ve diğer teknoloji devleri, sundukları finansal hizmetlerle tekelcilikle suçlanabilir
ÖNERİLEN: Galaxy S22 Serisi İçin One UI 5 Yayınlandı!
ÖNERİLEN: Küresel Akıllı Telefon Sevkiyatları Yılın Üçüncü Çeyreğinde %9 Azaldı!
Haberimizde, konuya iki farklı ülkeden gelen yaklaşımı ele alıyoruz. ABD Tüketici Mali Koruma Bürosu (CFPB), Apple’ın finansal teknoloji ve hizmetler alanında son dönemde yaptığı çalışmaları inceleyip, bunlarda rekabete aykırı her hangi bir durumun olup olmadığını tespit etmeye çalışırken, Birleşik Krallıkta aynı işten sorumlu kurum olan Mali Davranış Otoritesi (FCA), daha detaylı bir inceleme yapmaya karar vermiş gibi görünüyor. FCA’nın Apple haricinde incelediği şirketler Amazon, Alphabet ve Meta. Apple ve diğer teknoloji devleri, şimdi de çok ciddi olmayan ancak ileride boyut değiştirebilecek bu meseleyle karşı karşıyalar, gerçekten devleri uzun süredir kimse rahat bırakmıyor.
Bildiğiniz gibi Apple, 2019 yılında kendi kredi kartı Apple Card’ı tanıtmıştı. Üç yılı aşkın bir süredir ABD’deki Apple kullanıcılarının alıp kullanabildiği bu kart, başka her hangi bir pazara gelmedi, yani Avrupa da dahil ABD harici hiçbir yerde Apple Card’ı görmedik. Bunun sebebi de çok açık, Apple, kredi kartı için doğrudan kendisinin geliştirdiği bir altyapı kullanmıyor ve Cupertinolu dev, anavatanında kredi kartı uygunluğunun değerlendirilmesi gibi işleri, ülkede faaliyet gösteren ünlü bir banka olan Goldman Sachs işbirliği ile yürütüyor.
Ancak Apple’ın, bu tip işlerde dışa bağımlı olmayı pek sevmediğini hepimiz biliyoruz. Öte yandan şirket, Haziran ayında gerçekleştirdiği WWDC (Dünya Geneli Geliştiriciler Konferansı) etkinliğinde, Pay Later (Sonra Öde) özelliğini tanıtmıştı ve bu özellik ile şirket, sanki tek başına bir bankaymış gibi davranıyor. CFPB’nin dikkatini çeken mesele de işte tam burada başlıyor.
iOS 16’nın çıkışıyla birlikte kullanıma sunulan Pay Later özelliği, müşterilerin Apple Store’dan bir ürün satın aldıklarında bunun ödemesini peşin olarak ileriki bir tarihte ya da taksitli yapabilmelerine olanak sağlıyordu. Burada tüm süreç Apple tarafından yürütülüyordu.
Gelelim İngiltere’nin konuyla ilgili ne yaptığına. Yazının başında da belirttiğim gibi şimdilik yalnızca ABD’den edinilebilen Apple Card’ın, yakın zamanda İngiltere’de de tüketicilerin ilgisine sunulabileceğine ilişkin önemli bir işaret var. Bir süre önce Apple, İngiltere’de yerel olarak faaliyet gösteren bir kredi derecelendirme kuruluşu olan Credit Kudos’u satın almıştı. Apple’ın yakın bir zaman önce satın aldığı bu şirket, Birleşik Krallık merkezli bir girişimdi.
Yazının başında ne demiştik? İngiltere’nin tek derdi Apple ile değil. Çünkü diğer teknoloji devleri de artık, önemli finansal hizmetler sunuyor. Örneğin FCA’nın dikkatini çeken bir diğer husus, alışveriş ve teknoloji şirketi Amazon’un geçtiğimiz hafta İngiltere’de açtığı çevrim içi sigorta mağazası.
FCA’nın bu konudaki endişesi şu, tüketicilere yönelik kısa vadede fayda sağlayacak bu tip hizmetler, uzun dönemde şirketler tarafından pazardaki rekabeti bastırmak, bir diğer tabir ile hakim konuma ulaşmak için kullanılabilir.
FCA, bugün erken saatlerde konu ile ilgili bir açıklama yayınladı ve şunları söyledi: “Büyük teknoloji şirketleri, finansal hizmetleri mevcut hizmet/ürün kollarıyla tüketicilere fayda sağlayabilir. Bunlar, artan verimlilik tarafından yönlendirilen ve yerleşik finansal hizmet sağlayıcılarla sağlıklı rekabet ortaya koyan son derece rekabetçi fiyatlandırmaya sahip yenilikçi yeni teklifler olabilir.
Ancak uzun vadede, Büyük Teknoloji firmaları hızla pazar payı kazanırlarsa ve pazar gücünü kullanabilirlerse rekabet riskleri oluşturabilirler.”
Tabii belirtmekte fayda var, FCA şu an, bu şirketlere yönelik her hangi bir adım atmıyor, yani şu anda Amazon, Apple, Meta ve Alphabet, finansal hizmetler bazında rekabete aykırı bir tutum sergilemiyor, en azından şimdilik görünen bu. Ancak kendileri, bu konu üzerinde teknoloji üreticileri, tüketiciler ve diğer düzenleyici kuruluşlar ile tartışmak ve dijital pazarda rekabet yanlısı yaklaşımların önünü açmak istiyor. Tabii gelecekte ne olacağını, bu firmaların bir tekel davasıyla boğuşup boğuşmayacağını henüz bilmiyoruz. Çünkü her şey henüz çok taze. Gelecekte ne olacağını bize zaman gösterecek ve tekelciliğin her zaman karşısında olan birisi olarak, bu meselenin nasıl sonuçlanacağını özellikle merak ediyorum. Bu nedenle gelişmeleri takip edecek ve önemli bir şey gördüğümde sizlerle de paylaşacağım.
Peki siz Apple, Amazon, Meta ve Alpabet’in finansal hizmet sektörüne girerek tekel güç olma amacı taşıdıklarını düşünüyor musunuz? Sizce tekelcilikle nasıl mücadele edilmeli? Fikirlerinizi lütfen yorumlar bölümünde bizimle paylaşın.