1. Anasayfa
  2. iOS

Geçmişe Bir Bakış: iOS 4, iPhone’lara FaceTime ve Çoklu Görev Dahil Birçok Özelliği Getirdi!

Apple için bir dönüm noktası olan iOS 4, hangi geliştirmeler ile karşımıza çıktı? Apple'ın dördüncü büyük işletim sisteminin getirdiklerine yazımızda yakından bakıyoruz...

Geçmişe Bir Bakış: iOS 4, iPhone’lara FaceTime ve Çoklu Görev Dahil Birçok Özelliği Getirdi!
0

Bugün iOS ve Android işletim sistemlerine baktığımızda, onların çok gelişmiş yazılım özellikleriyle donatıldığını görüyoruz. Hatta son 3 yıldır bu işletim sistemlerinin, sürüm numarası dışında pek de yeni şeyler getirmediğini tartışıyor ve Google ve Apple’ı zaman zaman eleştiriyoruz.

Ancak bu iş, en azından akıllı telefonlar ilk defa karşımıza çıktığı zaman böyle değildi ve her yeni işletim sistemi sürümü, beraberinde göz alıcı onlarca yeniliği getiriyordu. Yoksa saf bir halde düşündüğümüzde ilk iPhoneOS işletim sistemi, sunduğu birkaç ayrıntı ve iPhone’ların getirdiği dokunmatik ekran dışında Symbian’dan çok farklı değildi. Bu fark, zamanla açıldı ve Apple, kendini aştı.

İşte iOS 4 sürümü de, bu kendini aşmanın en bariz örneklerinden birisi. Apple’ın, iOS 4 işletim sistemini önyüklü olarak alan ilk telefonu iPhone 4 modeliydi. iPhone 4’ün, o güne kadar tanıtılan diğer iPhone’larda çok önemli bir farkı vardı, bu cihaz, bir ön kameraya sahipti ve onunla, görüntülü görüşme yapabiliyordunuz.

Bir dakika… birisi görüntülü görüşme mi dedi? Evet, Apple’ın bugün tüm Dünya’da popüler olan FaceTime görüntülü görüşme servisi ilkkez, iPhone 4 akıllı telefon ve iOS 4 işletim sistemiyle karşımıza çıktı. Bu yenilik tabii dördüncü nesil iPhone’u ilgilendirse de, iOS 4.0, iPhone 2G, iPhone 3G ve iPhone 3GS modellerine de pek çok iyileştirme ve yeniliği eklemişti.

Diğer cihazlara getirdikleriyle beraber, iOS 4, Apple işletim sistemi tarihinde önemli bir yer tutuyor.

Flashback: iOS 4 çoklu görev, FaceTime ve diğer önemli özellikleri ekler

iOS 4 neler getirdi?

İlk olarak bakmamız lazım, nereden çıktı bu iOS? Hatırladınız mı, daha demin yukarıda, iPhoneOS diye bir isim geçmişti. Bu isim benim kafamdan uydurduğum bir isim değildi, iOS 4 sürümüne kadar Apple’ın, bu işletim sistemine verdiği isimdi. Çünkü ilk iPhone tanıtıldığında, bu baz platform yalnızca iPhone telefonlarda vardı ve iPhoneOS, böyle bir telefon için uygun bir isimdi.

Apple, iPhone 2G’den birkaç ay sonra, iPhoneOS işletim sistemini çalıştıran ilk iPod cihazını da piyasaya sürmüştü. 2010 yılına geldiğimizde ise yine bu işletim sistemini taşıyan, ilk nesil iPad, şirket tarafından tanıtıldı.

Bunun üzerine Apple, iPhoneOS’u yeniden adlandırma yoluna gitti ve tüm bu cihazları içine kapsayacak, firma için farklı ve benzersiz bir isim bulma yoluna gitti. Bu uzun süre düşünmelerin ardından iPhoneOS, artık günümüzdeki adıyla, yani iOS ismiyle anılmaya başlamış oldu. Aramıza hoş geldin, iOS, merhaba iOS 4.

Bugüne döndüğümüzde ise Apple’ın, tekrar farklı işletim sistemi isimlerini benimsediğini görmemiz mümkün. Örneğin, iPad için artık iPadOS işletim sistemi var. Şirket, kendi TV kutuları için de TVOS işletim sistemini kullanıyor, bir de, akıllı saatlerde gördüğümüz WatchOS işletim sistemi var.

Gelelim iOS 4’ün ikinci getirdiği büyük yeniliğe, çoklu görev. Aslında buna çoklu görev demek ne kadar doğru bundan pek emin değilim, zira o dönemin akıllı telefonları, bugünkü gibi birçok farklı işlemi aynı anda yapabilecek şekilde tasarlanamıyordu. İşlemci ve RAM kaynaklı sınırlamalar, akıllı telefonları o dönemlerde, bugünün oldukça uzağında tutuyordu.

Ancak iOS 4 ile birlikte, sınırlı da olsa bir aynı anda birden çok uygulama çalıştırma deneyimi elde edilebiliyordu. Bunu şöyle açıklayalım, diyelim siz bir uygulamayı açtınız ve daha sonra başka bir uygulamaya geçiş yapmak için bu uygulamadan çıktınız. İşletim sistemi, siz uygulamadan çıktığınızda RAM’i boşaltıyor ancak uygulamada nerede kaldığınıza ilişkin verileri cihazınızın diskine depoluyordu. Siz, diğer uygulamada işinizi bitirip, asıl uygulamayı açtığınızda ise disk üzerindeki veriler hızlı bir şekilde geri yüklenerek, sanki o yazılım hiç kapanmamış gibi uygulamayı kullanmaya devam edebiliyorsunuz. Ancak şu unutulmamalı, uygulamalar halen, arka planda çalışamıyor veya işlem yapamıyor.

Sorabilirsiniz, hiçbir şey mi arka plandayken çalışmıyordu? Diye, ancak her şeyin bir istisnası olduğu gibi bunun da bir istisnası var. Apple’ın cihazlarında sunduğu kendi müzik çalar uygulaması ve Pandora, simge durumuna küçültülmesine rağmen arka planda çalışıp müzik oynatmaya devam edebiliyordu.

Buna ek olarak İnternet aramaları ve navigasyon uygulaması da, arka planda her hangi bir sorun olmadan çalışıyordu.

Çoklu görev arayüzüBazı uygulamaları öldürmekiPod kontrolleridikey yönlendirme kilitleme/kilit açma

*iOS 4 çoklu görev ara birimi, uygulama kapatma ekranı, iPod müzik çalar kontrolleri ve dikey yönlendirme

Apple’ın bu kısmi çoklu görev özelliği, bugünün çoklu görev yeteneği için önemli bir basamak görevi görmüştü. Kullanılan birçok uygulama, kullanıcıların oturum açma işlemini beklerken boşta kalıyor ve uygulamayı arka plana aldığınızda, kendisinden her hangi bir şekilde haber alamazsınız. Fakat Navigon’un MobileNavigator’ı gibi uygulamalar, örneğin bir telefon araması aldığınız için uygulama etkin olmasa bile yol tarifi vermeye devam edebilir.

Peki Apple, bu çoklu görev özelliğini hangi telefonlarına verdi? Bu yetenek, Apple’ın 1.0GHz saat frekans hızına sahip A8 yonga setini kullanan ve 512MB RAM ile gelen iPhone 4’te zaten yer alıyordu. Diğer taraftan Cupertinolu dev, 600MHz hıza sahip Cortex A8 CPU çalıştıran ve sadece 256MB RAM’i bünyesinde barındıran iPhone 3GS modeline de bu özelliği sunmuştu. Bu telefonlarda yer alan RAM ve işlemci hızının yanı sıra, ARM v7 mimarisi de güç gerektiren bu özelliğin kullanılabilmesini mümkün kılmıştı. Fakat eski ARM v6 mimarisini çalıştıran düz iPhone 3G ve iPhone 2G için bu özellik kullanıma sunulmadı.

Apple’ın iOS ile birlikte üzerinde durduğu en önemli uygulamalardan birisi AppStore uygulama mağazasıydı. Hızla büyüyen bu mağaza, o dönemlerde popüler olan Angry Birds , Doodle Jump , Fruit Ninja , Cut the Rope gibi birçok uygulama ve oyuna ev sahipliği yapıyordu.

Ancak burada küçük bir sorun var. Evet, AppStore’u açıp yüzlerce, binlerce uygulamayı telefonunuza indirebilirsiniz ancak bu uygulamaları nereye koyacaksınız? Küçücük ekranda, her sayfaya birkaç uygulama sığdırıp onlarca sayfa arasında parmağınızı mı kaydıracaksınız? Üstelik henüz bir arama özelliği de bu bölüme konmamış.

Cevap, iOS 4 ile birlikte hayır. Daha önceki iOS sürümlerinde ana ekranda en fazla 180 adet uygulama kısa yolu konumlandırılabiliyordu, bu, 180 uygulamadan sonra artık sayfaların da sizi kurtaramayacağı anlamına geliyordu. Ancak iOS 4, uygulamalar için klasör oluşturma yeteneğini Apple cihazlara getirdi.

Klasörler özelliğiyle birlikte iOS’un ana uygulama menüsünde görebileceğiniz maksimum uygulama sayısı tamı tamına 2160 uygulamaya çıkardı.

Yok yok, sizlerin direkt görebileceği uygulama sayısı halen daha 180 ancak, her klasöre 12 uygulama yerleştirebildiğiniz için, artık 1000’i aşkın uygulamayı bu uygulama menüsünde görebilirsiniz. Tabii alt klasörler, yani klasör içinde klasör oluşturma henüz yok, ancak her klasöre 12 uygulama koymak dönemi için oldukça etkileyici bir yenilik bence.

Bu uygulama klasörleri, içerisine attığınız uygulamalara bağlı olarak otomatik olarak isimlendiriliyordu. Tabii ki siz isterseniz, bu klasör ismini dilediğiniz gibi değiştirebiliyordunuz.

Bir ana ekran klasörüklasör açmaklasör düzenlemeklasör düzenleme

*iOS 4 ana ekranında bir klasör, bir klasörün içi ve bir uygulama klasörünü düzenleme

Çok sıradan bir özellik bugün için, hatta belki de çoğunuz, bunu eskisi kadar kullanmıyor, duvar kağıdını değiştirmek.

iOS 4 ile birlikte Apple, iPhone’unuzun duvar kağıdını değiştirmenize izin vermeye başladı. Apple’ın işletim sistemiyle birlikte sunduğu 27 adet stok fotoğrafı kullanabilmenin yanı sıra, kendi çektiğiniz veya telefona aktardığınız bir fotoğrafı da ana ekran veya kilit ekranı için duvar kağıdı olarak ayarlamanız mümkündü. Ek olarak, kilit ekranı ve ana ekran için ayrı ayrı duvar kağıdı seçme imkanınız da vardı.

iPhone 3GS telefonlar bu yeniliği de aldı, fakat iPhone 3G sahipleri, ne yazık ki cihaz içerisindeki donanımdan dolayı bu özellikten de mahrum kaldı.

Duvar kağıtları!Bir resim seçmeKilit ekranı veya ana ekran içinÖzel resimler

*iOS 4 duvar kağıtları bölümü, kilit ekranı ve ana ekran için resim seçme ve özel resimler

Bu arada Apple, Retina ekranlar için de özel duvar kağıtlarına bu sürümde yer vermişti.

iPhone 4 modeline kadar tüm iPhone cihazlar, aynı ekran çözünürlüğüne (320 x 480) ve aynı ekran boyutuna (3,5 inç) sahiplerdi. iPhone 4 ile birlikte ekran çözünürlüğü, 640 x 960’a yükseltildi ve bu da, inç başına düşen piksel sayısının 4 katına çıkmasını sağladı. Böylece iPhone 4, öncekilere göre çok daha keskin renkleri, sahiplerine sunabildi. Bu da Retina ekran teknolojisinin doğuşu demekti.

iPhone 4, Apple cihazların ekranının gelişimi için önemli bir yerdeydi ve ondan sonra da Apple, ekran konusunda büyük yol kat etti. Mesela 2012 yılında tanıtılan iPhone 5, 4 inçlik, 16/9 en – boy oranlı bir ekranla gelmişti. iPhone 4 ve önceki modellerin ekran en – boy oranı ise 3/2’ydi.

Flashback: iOS 4 çoklu görev, FaceTime ve diğer önemli özellikleri ekler

Gelelim tekrar FaceTime’a. Dediğimiz gibi, iPhone 4 ile kullanıma sunulan FaceTime, AppStore üzerinde 0,99 Dolar fiyat etiketiyle satılıyordu. Apple, bu uygulamayı daha sonra ücretsiz olarak sunmak istese de, çeşitli yasal engeller sebebiyle bu isteğini ilk başlarda gerçekleştiremedi.

FaceTime uygulaması ilk çıktığında yalnızca Wi-fi üzerinden kullanılabiliyordu, uygulama kullanıma sunulduktan yaklaşık 1 yıl sonra, 3G veri bağlantısı ile de kullanılabilir hale geldi. Apple, 2011 yılında ise iMessage uygulamasını kullanıma sunmuştu, bu 2 uygulama, ilerleyen süreçte Apple’ın vazgeçilmez çatı uygulamaları haline geldi.

Flashback: iOS 4 çoklu görev, FaceTime ve diğer önemli özellikleri ekler

iOS 4,  arama özelliğinde de önemli iyileştirmeler ile karşımıza çıktı. Spotlight ile artık isterseniz, bir web araması yapmanız mümkün hale getirildi. Web aramasını Google, Yahoo, ve Bing gibi arama motorlarının yanı sıra Vikipedia’da da yapabiliyordunuz. Arama sonuçları ise Safari tarayıcıda gösteriliyor.

Varsayılan bir arama motoru seçmeSpotlight, web aramalarını Safari'ye gönderebilir

Spotlight varsayılan arama motorunu seçme ve Safari’de arama sonuçları

Apple, kullanıcı gizliliğine bugün önem vermeye başlayan bir şirket değil. Teknoloji devi, daha o günlerde, bu konuda sarsıcı çalışmalara imza atıyordu. İşte onlardan biri de iOS 4  ile kullanıma sunuldu, kullanıcılar, bu sürüm ile uygulamaların kendi konumlarına erişimini reddetme veya izin verme imkanını elde ettiler. Gizlilik için sizce de güzel bir yenilik değil mi?

Hangi uygulamaların konumunuzu izlemesine izin verilmelidir?

*iOS 4 konum ayarları

iOS 4, iPad’i Steve Jobs’un olmasını istediği üretkenlik aracı haline getirme konusunda da uzun bir yol kat etti. Apple, iPad’ler için bu sürümle Bluetooth klavye desteğini tanıttı ve bunu takiben kısa bir süre sonra, klavyeli ilk iPad kılıfları da piyasada boy göstermeye başladı.

Bluetooth klavye düzenini ayarlama

*iPad Bluetooth klavye ayarları

iOS 4, sadece Apple ekosistemi için değil, mobil dünyanın geleceği için de oldukça önemliydi. Her şeyden önce bugüne gelişimiz için önemli bir basamaktı.

Ayrıca, mobil işletim sistemlerini incelemek ve onların zamanla ulaştığı bu muazzam gelişimi görmek gerçekten heyecan verici. Başka bir yazıda, yeni hikayelerle görüşmek üzere.

Yazıyı hazırlayan GSM Arena editörlerine teşekkürler. Peki siz, iOS 4 hakkında ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi yorumlara bekliyoruz.

https://www.gsmarena.com/flashback_ios_4_adds_multitasking_facetime_and_other_important_features-news-54044.php

Reaksiyon Göster
  • 0
    alk_
    Alkış
  • 0
    be_enmedim
    Beğenmedim
  • 0
    sevdim
    Sevdim
  • 0
    _z_c_
    Üzücü
  • 0
    _a_rd_m
    Şaşırdım
  • 0
    k_zd_m
    Kızdım

Uzun yıllardır teknoloji ile iç içeyim. İlk bilgisayar kullanmaya başladığım 2012 yılından beri, teknoloji benim en büyük tutkum oldu. İlerleyen yıllarda çeşitli konularda kompozisyonlar yazdım ve bazı yarışmalarda derece de elde ettim. Teknoloji araştırmalarımı YouTube, diğer teknoloji platformları ve forumlarda yaptım ve bugün bunlara ek yabancı kaynaklar ve makale tarzı içerikleri de inceliyorum. 2017 yılında yazım alanında edindiğim tecrübeleri insanlara aktarmak amacıyla Voice Tekno web sitesini kurdum ve o günden bu güne yazdığım haber ve özgün içeriklerle okuyucularımı memnun etme çalışmalarım devam ediyor. En büyük hayalim, bu platformu tanınan, bilinen bir yer ve teknoloji deyince insanların aklına gelen ilk platformlardan biri haline getirmek. Gelecekte bu konuda daha çok çalışma yapmayı ve iş birliklerimizi geliştirmeyi hedefliyoruz.

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir