1. Anasayfa
  2. Android

Üzgünüm Samsung, Bu Sefer de Olmayacak!

Samsung'Un son 3 yıldaki başarısızlık nedenlerini incelediğim ve bu yıla dair sonuç çıkardığım yeni yazım sizlerle, iyi okumalar...

Üzgünüm Samsung, Bu Sefer de Olmayacak!
0

Söz konusu akıllı telefonlar olduğunda, Apple’ın hep başarılarından, diğer üreticilerin ise inişli çıkışlı durumlarından bahsederiz. Ancak asıl konuşulması gereken, şirketlerin pazardaki iniş ve çıkışları değil, neyi doğru veya yanlış yaptıkları olmalıdır. Tabii ki bizlerin konuşması yetmez, şirketlerin de yaptıkları hatalardan ders alması gerekiyor. Tabii biz, bugün Samsung’tan bir bahis açacağız.

2019 yılına gidelim, Galaxy S10 serisinin tanıtıldığı lansman etkinliğinde. Samsung o gün, gerçekten dikkat çekici bir ürün ailesini bizlere tanıtmıştı. Galaxy S10 serisi, sunduğu özellikleriyle çok fazla dikkat çekmiş ve hatta tasarımı da çok konuşulmuştu. Çentik yerine lazer deliğin içerisinde bizi karşılayan ön kamera(lar) ve 2.5d kavise ek olarak, ultrasonik parmak izi okuyucu da performansıyla kendinden söz ettirmişti.

Galaxy S10 serisinin satış rakamlarına da bu iyi bir biçimde yansıdı, ancak bu telefonlarda elde edilen başarının devamı hiçbir şekilde gelmedi.

Yıl bu kez 2020. Samsung, Galaxy S20 ailesiyle çıktı bu kez sahneye, ancak tek farkla, sonuna “Ultra” takısı eklenmiş üçüncü bir akıllı telefon ile. Galaxy S20 serisinde pazarlama konusunda pek çok şey yanlış yapıldı ancak, en büyük yanlış, sadece adı olan 108MP kamera lensi ve 8K video çekimiydi. 8K video, bir akıllı telefonda o dönem hiçbir anlam ifade etmiyordu. 108MP’lik bir lensten çok Samsung’un, kamera yazılım ve donanım entegrasyonuna odaklanması gerekiyordu. Galaxy S20+ ve S20 Ultra, kötü kameralara sahip değildi elbette, ancak, rakiplerinin oldukça gerisinde kalmış ve buna rağmen “en iyi kamera” gibi sloganlarla tüketicilere pazarlanmıştı.

Samsung’un pazarlama konusundaki hataları bitmiyor, üstüne üstlük başka sorunlar da tüketiciler tarafından dillendirilmeye başlıyor. Evet, hepiniz tahmin ediyorsunuz, Exynos işlemcilerin, Snapdragon işlemcilere göre daha düşük performans göstermesi, tüketicilerin fazlaca tepkisini çekti ve hatta o dönem, Samsung’un Exynos CPU’ları bırakması için bir imza kampanyası da başlatıldı.

Galaxy S20, satış adetleri konusunda istenen başarıya ulaşamadı ve hatta Samsung da, üretim alanının ağırlığını, orta seviye telefonlara kaydırmaya başladı. Şu anda da, firmanın ürettiği 10 telefondan yedisi, orta seviye ve giriş seviyeye ait.

Geliyoruz 2021 yılına, elbette pazarlamadaki hatalar bitmiyor. Samsung, özellikle Galaxy S21+ ve Galaxy S21 Ultra telefonlarının fiyatlarını, iPhone 12 serisinin fiyatlarına fazlaca yaklaştırıyor ve tüketicilerden, bu konuda Samsung’a ciddi tepkiler geliyor. İşlemciler arasındaki fark, az da olsa devam ediyor ve Samsung’un, düz Galaxy S modellerine gösterdiği ilgi giderek azalıyor. Galaxy S21, 2 yıl önce çıkan Galaxy S10 ile neredeyse aynı kamera performansını sunuyor ve Galaxy S20’ye göre de büyük bir iyileştirme içermiyor. Galaxy S21 Ultra’da ise farklı olarak, S-Pen desteğini görüyoruz ve yine, Samsung’tan iddialı ama gerçek olmayan sözler.

Tabii sadece Galaxy S21’e üvey evlat gibi davranmıyor Samsung, aynı zamanda Plus model ile Ultra arasındaki çizgi de, 2020 yılına göre fazlaca genişliyor. Yine de, pek çok alanda bu 2 telefon, aynı deneyimi sunmayı başarıyor.

Galaxy S21 modelleri, kamera performansı açısından genel olarak sınıfta kalıyor ve S21 Ultra’nın kamera performansı bile, iPhone 12 Pro ve diğer rakiplerin sunduğu performansa göre oldukça geride kalıyor. 2020  yılında kullanıcıları tedirgin eden işlemci farklılığı meselesi, 2021’deki ön sipariş ve satış adetlerine de yansıyor ve Samsung’un amiral gemi satışları, son 3 yılın dibini görüyor.

Samsung’un S21 serisiyle yaptığı en büyük hatalardan birisi de, Apple’ın izinden giderek Galaxy S21 serisinin kutu içeriğinden şarj cihazı ve kulaklığı çıkarmasıydı. Tüketicilere doğayı korumak amacıyla yapıldığı yansıtılsa da, o dönem artan üretim maliyetleri sebebiyle, firmaların fiyat düşürme çabalarının olması bilinen bir gerçekti.

Galaxy S21 serisindeki başarısızlık, Samsung şirketler grubunun yönetim birimine de yansıdı ve şirket içerisinde, kısa süreli de olsa bir soruşturma başlatıldı. Bu soruşturmada Samsung Mobile’ın akıllı telefon işindeki başarısızlığının nedenleri incelendi, ancak sonuçta nasıl bir karar, akıllı telefon tarafı için verildi bunu bilmiyoruz.

Demek ki çok güçlü bir yaptırım veya ceza kesilmemiş ki, Samsung’tan bu yıl, başarısızlığı devam ettirecek Galaxy S22 serisini gördük.

Düz Galaxy S22 modelinde Samsung, üvey evlat politikasını devam ettirdi. Galaxy S22+ amiral gemisi özellikleriyle dikkat çekti ve S serisinin bugüne kadarki en iyi akıllı telefonu bana göre. Ancak Galaxy S22 Ultra, bu 2 telefondan çok farklı bir noktada yer alıyor, çünkü o aslında, bir Galaxy Note.

Evet, diyebilirsiniz, bugünlerde herkes, Galaxy S22 Ultra’nın inceleme videolarını yayınlıyor, sen de burada markayı gömüyorsun diye, haklısınız. Ancak bunlar sadece bugün söylediğimiz şeyler değil maalesef, 2 – 3 yıldır söylüyoruz ve Samsung’tan, bu işi geliştirme adına hiçbir adım göremiyoruz.

Galaxy Note markası, pstrateji ve pazarlama açısından çok farklı bir noktada yer alıyor ve “Note” isminin, tek başına, S serisinden ayrı olarak büyük bir prestiji var. Ancak Samsung, marka tarafında Galaxy Note’un heybetinden vazgeçerek, onu Galaxy S serisine dahil etmeyi seçti.

Galaxy S22+ ve Galaxy S22 Ultra arasında, kamera tarafında önemli diybileceğimiz farkların olduğunu biliyoruz. Buna ek olarak Samsung’un, Ultra modelleri pazarlamak için elinde güçlü bir enstürman yoktu. Galaxy S21 Ultra ile S-Pen desteği geldi ve bunu beğenen Samsung fanları, şirketten S-Pen’i telefona dahil etmesini istediler. Bu yıl, Galaxy S22 Ultra bize dahili S-Pen’i de getirdi.

Tasarım tarafında da bu sebeple, birtakım değişiklikler gördük.

Galaxy S22 Ultra’nın, Note serisine ait özellikler taşıması bana göre hiç doğru değil. Aslında Samsung’un, “Ultra” takısına sahip bir modelle karşımıza çıkması en baştan yanlıştı. Sen yılın başında, 2 farklı boyutta S serisiyle ve yıl sonunda da 1 Note serisi akıllı telefonla yetinip, iyi bir iş ortaya koyabilecekken neden bu ürünlerin, kapasitesinin altında olmasına sebep oluyorsun?

Diğer taraftan, şarj cihazının kutu içeriğine dahil edilmemesi de ayrı saçmalık olarak önümüzde duruyor. Üstelik, 45W hızlı şarj desteğini tam manasıyla sunamayan Galaxy S22 Ultra, kamerada da yine iddialı söylemlerle gelse de kalite, beklenenlerin altında kaldı..

Bir de, Samsung’un hiç söz etmediği üretim sorunları var. Exynos işlemciler, bu yıl sadece Avrupa pazarında tüketicileri karşılayacak ancak kalite konusunda yine kullanıcıların, ciddi bir endişesi var. Samsung, RDNA2 mimarili GPU’su ile, iddialı bir çıkış gerçekleştirebilecekken bu GPU’nun ismini, hiçbir şekilde pazarlama cümlelerinde duymadık.

Fiyat konusunda Apple ile yarış devam ediyor, ancak en azından yazılım desteği tarafında artık daha temiziz.

Samsung mobil birimi ile pazarlama biriminin, bazı konularda fikir ayrılığına düştüğünü de biliyoruz. Öte yandan, pazarlamada daha çok, taklitçilik benimseniyor Samsung tarafından.

Tüm bu durumlar göz önüne alındığında, Samsung’un Galaxy S22 serisinde başarısız olacağını öngörmemizin temel sebepleri şunlar:

  • Olmayanı var gibi göstermek: Samsung, 45W hızlı şarj desteği konusunda, bir kez daha sınıfta kaldı. Bu konuya reklamlarda çok değinilmese de, web sitesi ve tanıtım sayfalarının 45W hızlı şarja vurgu yaptıklarını görebiliyoruz.
  • Cihaz özelliklerinin fazlaca şişirilmesi: Evet, bu, her hangi bir kişiye satabilmeniz için pazarlamanın altın anahtarı ancak, Samsung’un bunu yapış biçimi, artık hiçbirimizi etkilemiyor. Yani kullanıcılar, Samsung Galaxy S22 serisine ait bir reklam gördüklerinde bundan çok etkilenmiyorlar.
  • Kaybedilen ve tekrar kazanılması için hiçbir şey yapılmayan güven: Evet, çok tuhaf olsa da Samsung’a olan güvenimiz, son 3 yıldır giderek azalıyor. Gerek iyi oldukları kamera konusunda giderek daha geride kalmaları, gerekse Exynos işlemcilerin performans sorunları tüketicilerin güvenini fazlaca sarstı. Tüm bunların üstüne, varmış gibi anlatılan ancak tam olarak olmayan, 45W hızlı şarj gibi özellikler var.
  • Aynı hatanın tekrarı: Samsung’un 2019 yılında, Galaxy Note 10+’yı da 45W hızlı şarj ile pazarladığını biliyor muydunuz? O dönemde de 45W’ın pratikte hiçbir karşılığı yoktu ve kullanıcılar resmen kandırılmıştı. Şimdi ise, kandırılanlar Galaxy S22 Ultra’ya temkinli yaklaşacak, kanıp ürünü alanlar da Samsung’a olan güvenlerini kaybedecekler.

Tüm bunları düşünürsek, Samsung’un giderek kaybettiği müşteri güveni için, önce pazarlama politikalarını gözden geçirmesi faydalı olacaktır. Daha sonra, kamera alanında son dönemlerde yaşanan başarısızlıkların nedenlerinin de incelenmesi ve hatta şirketin kamera lensi üretim birimiyle mobil departmanının bu işi daha iyi yapabilmek için birlikte çalışması gerekiyor. Biz biliyoruz, Samsung bu alanda esasta başarısız değil.

Her zaman söylüyorum ve bir kez daha tekrar ediyorum, bugün size olan güvenini kaybedip başka üreticilerin akıllı telefonlarını alan müşterileri, geri kazanmanız çok zor. Ve Samsung, amiral gemi pazarında, sırf bu güven kaybı yüzünden çok hızlı bir şekilde pazar payı kaybediyor. Umarım bu yanlışlardan kısa sürede dönülür.

Peki siz, bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yazımı beğendiniz mi?

Bu arada, Note serisinden vazgeçilmesini ayrı bir yazıda ekstra ele alacağım. Görüşmek üzere!

Reaksiyon Göster
  • 0
    alk_
    Alkış
  • 0
    be_enmedim
    Beğenmedim
  • 0
    sevdim
    Sevdim
  • 0
    _z_c_
    Üzücü
  • 0
    _a_rd_m
    Şaşırdım
  • 0
    k_zd_m
    Kızdım

Uzun yıllardır teknoloji ile iç içeyim. İlk bilgisayar kullanmaya başladığım 2012 yılından beri, teknoloji benim en büyük tutkum oldu. İlerleyen yıllarda çeşitli konularda kompozisyonlar yazdım ve bazı yarışmalarda derece de elde ettim. Teknoloji araştırmalarımı YouTube, diğer teknoloji platformları ve forumlarda yaptım ve bugün bunlara ek yabancı kaynaklar ve makale tarzı içerikleri de inceliyorum. 2017 yılında yazım alanında edindiğim tecrübeleri insanlara aktarmak amacıyla Voice Tekno web sitesini kurdum ve o günden bu güne yazdığım haber ve özgün içeriklerle okuyucularımı memnun etme çalışmalarım devam ediyor. En büyük hayalim, bu platformu tanınan, bilinen bir yer ve teknoloji deyince insanların aklına gelen ilk platformlardan biri haline getirmek. Gelecekte bu konuda daha çok çalışma yapmayı ve iş birliklerimizi geliştirmeyi hedefliyoruz.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir