Herkese merhaba. Öncelikle sorayım, özlediniz değil mi özgün içeriklerimi? Özlemediyseniz burada olmazdınız sanıyorum. O halde, uzun bir aradan sonra yeni bir konuyla yazıma hoş geldiniz. Bugün, LG’yi konuşacağız, evet, geçtiğimiz hafta akıllı telefon birimini kapatma kararı alan LG’yi.
LG, cep telefonu ve akıllı telefon alanında pek çok deneme yaptı. Şirket Android popüler olmadan önce, kendi işletim sistemiyle geliştirdiği dokunmatik telefonları piyasaya sürdü ve hatırı sayılır da bir başarı elde etti. Fakat yapılan bu hamleler yetersizdi, çünkü rakipleri Samsung, Apple ve ve diğer birçok üretici, yeni şeyler denemeye ve iOS/Android ile piyasayı ele geçirmeye başlamışlardı.

LG, uzun bir süre geçmeden telefonlarında Android işletim sistemini kullanmaya ve bu tip cihazlar üretmeye başladı. Şirket ilk olarak, Eylül 2009’da, GW620 ile piyasaya iyi sayılabilecek bir giriş yaptı.
Birkaç yıl sonra, G serisi amiral gemileri piyasada görmeye başladık. Serinin Android Dünya’sına getirdiği bir sürü yenilik vardı.
Mesela LG G2, ön tarafında hiçbir fiziksel donanım tuşuna sahip değildi, geri, son uygulamalar ve ana sayfa tuşları tamamen dokunmatikti. Ayrıca yine bu modelde, şirketin “Sihirli Tuşlar” adını verdiği, arka tarafta yer alan ses kontrol ve güç tuşları vardı. Yani telefon, hiçbir fiziksel tuşa sahip değildi ve bu tasarım yapısı endüstride bir ilk olma niteliğini taşıyordu. Tasarım olarak özgün olmayı başaran bu telefon, LG’nin en başarılı ürünlerinden biri olmuştu.
*Resim kaynağı: Chip Online Türkiye
Aynı yıl LG, Dünya’nın ilk kavisli telefonu LG G Flix’i duyurmuştu. Birçok Android cep telefon üreticisine yön veren bu ürün de oldukça önemliydi.
Satış rakamlarıyla şirketi mutlu eden bu telefondan sonra, sorunların başladığı G3’ü gördük. Donanım olarak oldukça başarılı olsa da Gos Screen, pembe ekran, hayalet piksel ve bunun gibi çeşitli sorunlarla karşılaşan G3 kullanıcıları, LG’den illallah etmişti. Şirket karşılaşılan bu sorunları genelde müşterinin leyine çözmüyordu, bu da ayrı bir sorundu.
Yine de LG G3, sorun yaşamayanlar için hem fiyat performans, hem de kalite olarak oldukça iyiydi.
*LG G3 resim kaynağı: Chip Online
Bu İçerikte Ne Var?
LG’yi karşılayan büyük tehlike, Xiaomi ve diğer Çinli üreticiler
2015 yılında, LG G4’ü duyuran şirket, burada da Samsung ve Qualcomm yüzünden rakiplerine göre güçlü olmayan bir işlemci olan, Snapdrgon 808’i kullanmıştı. Telefon, fotoğraf alanında çok başarılı olsa da video kısmında rakiplerinin gerisindeydi ve kullanıcılar, sorunlarla karşılaşmaya devam ediyordu.
Tüm bu sorunlara rağmen LG, pazardaki düşüşünü önlemek için yeni şeyler denemeye kararlıydı ve 2016 yılında karşımıza, ilk modüler Android akıllı telefon olan LG G5 ile çıktı. Fakat bu telefon, görünüşte kullanıcı dostu olsa da aslına baktığımız zaman oldukça başarısızdı. Bir kere çerçeveleri çok kalındı, beraberinde satılan oyun arkadaşları aksesuarları çok pahalıydı ve kullanım da çok işlevsel değildi. LG, 2015’te başlattığı çöküşü sürecini, G5 ile önleyememişti.
Üstelik şirket için yeni bir tehlike doğmaya başlamıştı, Çinli üreticiler. Huawei ve arkasından hızlı bir şekilde globale yayılan Xiaomi, uygun fiyat ve daha fazla vaat ile dev üreticilere göz kırpmaya başlamıştı. LG ise uygun fiyat avantajını giderek kaybediyordu.
*lg g5 VE OYUN ARKADAŞLARI KAYNAK: hwp tr
Yine de yeni şeyler denemekten vazgeçmeyen şirket, G serisinin yanında, aynı yılın sonlarında V10 ile V serisini başlattı. Firma, dönemin Note 7 faciasından yararlanmak istiyordu.
Teknoloji devi, V10 modeliyle bir akıllı telefonda çift ekran kullanan ilk telefon üreticisi oldu, fakat buradan gelen satışlar da inişi engelleyemedi.
LG, kendisi yüzünden de yenilikler sunduğu kullanıcılarının ihanetine uğradı. Şirket uzun süreler telefonunda kulaklık girişini tutarak ses tutkunlarının ve jak girişini sevenlerin gözdesi oldu.
Şirket V20 amiral gemisiyle telefonlarda ses konusunda çağ atlatmış, dijital analog ses dönüştürücüsü ileni üründe görmüştük. Bunun yanında LG, uzun süre değiştirilebilir piller sunmaktan vazgeçmemişti. Tabii alttan kavisli ekrana sahip amiral gemisini de unutmamak lazım.
Gel gelelim, bu kadar yenilikçi olmasına rağmen LG, 2015 yılından beri her çeyrekte kan kaybettiği akıllı telefon pazarında, umduğunu bir türlü bulamadı. HTC bile arada bir azıcık da olsa bir yükseliş eğilimi gösteriyordu.
Çinli üreticiler uçuşa geçti
LG’nin kan kaybettiği ve Samsung’un da pazarın açık ara farkla hakimi olduğu 2015 yılından sonra, Çinli üreticiler kendi sınırlarının dışına çıkmaya ve adlarından iyice söz ettirmeye başladı. Mesela Huawei, ülkemizde telefonlarını satışa sunuyordu fakat insanların Çin malı görüşü, şirketin başarı elde etmesini engelliyordu. Fakat 2016 yılında şirket, sadece bir telefon duyurmak yerine, ilk kez güçlü bir şekilde onun neden diğerlerinden farklı olduğunu anlattı. İnceleme editörlerine sayısız cihaz gönderildi ve Huawei, kısmen iyi noktada olduğu pazar payını artırmaya başladı.
Onun arkasından hızlı bir şekilde Oppo, Xiaomi ve diğer üreticiler geldi. Özellikle Xiaomi’nin uygun fiyat politikası, kullanıcıları sorunlu ve pahalı bir cep telefonu almaktan uzaklaştırdı.
LG, tüm Çinli rakiplerinin gerisinde kalıp pazar payını eritince, direnmekten vazgeçti ve odak noktasını da değiştirmeye başladı. Şirket amiral gemisi cihazları yerine, bazı giriş ve orta seviye telefonlar satışa sundu. Fakat bu telefonların sayısı da bir elin parmağını geçmiyordu.
Kullanıcıları uzaklaştıran bir diğer unsur, gelmeyen güncellemeler
LG’nin çöküşü de Dünya’nın en güçlü imparatorluklarını çöküşü gibi iç ve dış sebeplerden diyebiliriz. Birinci iç sebebi zaten yazının başlarında söyledik, kullanıcıların karşılaştığı sorunlar. Fakat bunlara daha sonra, yerel güncellenme sorunu dahil oldu.
LG, diğer Android üreticileri gibi o dönemde minimum 2 yıl Android güncelleme sözü vermişti. Fakat mobil birimde yaşanan küçülme, şirketin güncelleme çalışmalarını da etkiledi. LG, bazı telefonlarını 1 kez güncelleyerek tüketicileri yolda bıraktıktan sonra, bu sefer de yalnızca Güney Kore’deki müşterileri için güncelleme göndermeye ve diğer ülke/bölgeleri güncellemelerden mahrum bırakmaya başladı. Bu gelişme, bardağı taşıran son damlalardan biri olmuştu.
Firma son zamanlarda amiral gemilerinde, çok da iyi ve yenilikçi şeyler sunamamaya başladı ve başarısız satış rakamlarının, artan küçülmenin ve diğer faktörlerin etkisiyle diğer rakiplerinden daha pahalı ürünler piyasaya sürdü. Anlayacağınız, olmuyor olmuyor, ne yapsam olmuyor, müşterilerin yeri dolmuyor.
Size soralım; güncelleme desteği olmayan, müşteri memnuniyeti mükemmel derecede düşük, artık yenilik sunamayan, tüm üreticilerden daha pahalı fiyatlarla gelmeye başlamış ve sorunlarla boğuşan bir şirketten, akıllı telefon satın alır mısınız? Bence almazsınız.
Farkındaysanız son 3 – 4 yılda LG’yi neredeyse hiç konuşmadık. Yalnızca Apple, Samsung, ve Çinli üreticilerden bahsettik ve Çinli üreticiler, artık birbirleriyle ve Apple/Samsung ile rekabet ediyordu, yani LG’yi sallayan bile yoktu. Mesela, Xiaomi’nin karşısına OnePlus ve Realme gibi markalarla dikilen Oppo, bu rekabete en somut örnek olacaktır.
*LG V40 Think kaynak: Donanım Günlüğü
LG de, HTC de amiral gemilerinden kazanamadıklarını görünce, orta ve giriş segment ürünlere yöneldiler. LG, birçok pazardan çekildi ve 2019 yılında akıllı telefon birimini gözden geçireceğini söyledi. Şirket 2020 yılının Aralık ayında yaptığı açıklamasında, akıllı telefon biriminin yeniden planlanacağını söylemiş ve piyasada kalabileceğinin sinyallerini vermişti, fakat 2021’in başlarında yaptığı açıklama bu sinyali kesti. Şirket, LG Mobile için artık yalnızca 2 seçeneği değerlendireceğini söyledi: operasyonları bir başka şirkete kısmi veya tamamen devretmek/satmak ya da birimin faaliyetlerine son vermek.
Mart ayında gelen bu açıklamadan kısa bir süre sonra ise şirketin net kararını verdiğini öğrendik, evet, akıllı telefon birimi tamamen kapatılacaktı. İlk önce sızdırılan bu haber, 1 hafta sonra LG tarafından doğrulandı ve şirket, akıllı telefon birimini Temmuz ayı sonunda kapatacağını duyurdu.
LG’nin son üzerinde çalıştığı akıllı telefon, döner tasarıma sahip katlanabilir bir cihazdı. Şirket bu durum yaşanmadan önce, bu ürünü iptal etmeyeceğini açıklamıştı. LG’nin piyasaya sunduğu son ürünlerden biri de, katlanabilir tasarıma sahip Velvet’ti.
*LG Velvet kaynak: HWP TR
Fakat tüm bu sözler, birimin kapatılacağının ilan edilmesiyle tarihe karıştı.
Şimdi ne oldu?
Hepiniz buradaki olayın kısa bir özetini merak ediyorsunuz. Hemen maddeler halinde bir özet geçelim:
- LG, ilk başlarda başarılı ve inovatif ürünler piyasaya sürdü.
- Şirket, G3 ile birlikte donanımsal ve yazılımsal sorunları tüketicilerle tanıştırdı ve güven kaybetmeye başladı.
- Buna rağmen LG, kullanıcı memnuniyetini geliştirmek yerine yalnızca yeni ürünler piyasaya sürdü ve LG G5, ve V serisi telefonlarla yeni şeyler denedi.
- Sorunlarının çözülmediğini gören kullanıcılar, haliyle sonraki telefon tercihlerini de yaşadıklarına göre yaptı.
- Çinli üreticilerin piyasayı ele geçirmeye başlamasıyla tüketiciler, “onlarda da belki teknik servis deneyimi kötü. Ama yarı fiyatına aynı telefonu alıp memnun olmamak kazıklanmaktan daha iyidir” diyerek Xiaomi, Huawei gibi üreticilere şans vermeye başladı.
- Giderek pazar payı eriyen LG, önce küçülmeye gitti. Daha sonra amiral gemi üretimini ağırlık merkezinden kaldırmaya başlayan şirket, orta ve giriş seviye telefonlarla belli pazarlarda karşımıza çıktı.
- Güncellenmeyen cihazlar, çözülmeyen sorunlar ve artan fiyatlar, LG’nin sonu oldu.
Evet, 11 yıllık Android işletim sistemi kullanımıyla pazarda bir dönem söz sahibi olan LG, son 5 yılını zararlar ve düşen pazar payıyla geçirmesine rağmen farklı olmaya çalışan bir üreticiydi. Bu yüzden LG’yi, yaptığı hatalardan çok, denediği şeylerle hatırlamamız gerektiğini düşünmekteyim. Fakat bu tarz yazılarımda her zaman söyledim, küçük bir hatanın bile artık affı yok ve kullanıcılar, para verdikleri bir ürünün kendisini üzmemesi gerektiğine inanıyor. Bu yüzden o paranın yarısını bir başka üreticiye vermek, tüketicilere göre daha mantıklı oldu. Üstelik bazı Çinli üreticilerin müşteri desteği de fiyatına rağmen çok iyiydi.
LG, muhtemelen telefon birimini kapatacak son üretici olmayacak. Şirketi bir süre sonra farklı firmalar da takip edecek, ama şimdi sırrı bozmayalım.
LG kullanıcılarını neler bekliyor?
Gelelim yazımızın son kısmına, LG telefon kullanan tüketicilerin durumu. Koreli dev yaptığı açıklamada son 2 yılda duyurduğu telefonlarının Android 12 ve 13’e güncelleneceğini belirtti. Fakat şirket, bu güncellemelerin kullanılabilirliğinin bölgesel olabileceğini de ekledi, yani yine Güney Kore ile sınırlı kalabiliriz.
LG, bari giderken kullanıcılarını memnun etsen diyeceğim de neyse, adamlarda bütçe yok.
LG’nin tarihini konuştuğumuz, şirketin neden başarısız olduğunu ve nerede hata yaptığını anlattığımız, son zamanlarda yazdığım en uzun yazım burada sona eriyor. Şimdi size soralım, LG, sizce akıllı telefonlarda neden başarısız oldu? Şirketin başında olsaydınız, neyi değiştirmek isterdiniz? Fikirlerinizi yorumlar bölümünden bizimle paylaşabilirsiniz.
Akıllı telefon sektörüne en büyük katkıyı vermiş LG bugün yoksa diğer markaların hiçbir önemi yok benim için. Bugün özgünlük, işlevsellik, inovasyon ve avangard terimlerini yan yana koysak aklıma sadece şu 3 marka gelir; LG, Sony, HTC
şirketler arası mücadele, itişmenin bir sonucu bu durum. LG iyi inovativ ürünler çıkarmaya başlayınca, diğer rakipleri ve özellikle zirveden düşmek istemeyen Samsung ve Apple, ona çelme taktılar. benim görüşüm bu yönde.