Oyun:
There Is No Game: Wrong Dimension
Tür:
Macera, Basit Eğlence
Platformlar:
PC, Mac
Geliştirici:
Draw Me A Pixel
Yayıncı:
Draw Me A Pixel
Çıkış tarihi:
6 Ağustos 2020
Selamlar. Evet, Yine ölmedim, Hastalanmadım, Corona virüs kapmadım. Kısacası iyiyim. Gerçi zaten benim tipik ortadan kaybolmalarım bunlar, alışmışsınızdır artık.
Bir inceleme ile geri dönüyorum siteye. Bu incelememin konusu ise, Başlıkta gördüğünüz gibi There Is No Game: Wrong Dimension. Öncelikle bu oyunu nereden gördüğümden kısaca bahsedeyim sizlere.
İlk oyundan yani There Is No Game’den bir video sayesinde haberim olmuştu. Bu da neymiş ya? Diye düşünürken oyun bitti. Yani 20, Bilemediniz 30 Dakikalık bir maceraydı bu ilk oyun. Sadece izlemem bile yetti açıkçası, Oynama gereği duymadım.
Sonrasında bu güzide oyunun 2. Oyunu Wrong Dimension geldi bu yıl içerisinde. Başta oynamayı düşünmüyordum ama bizim kanalın vazgeçilmez çocuk adamı Yakup geldi ve dedi ki, “Abiiiii, There Is No Game: Wrong Dimension oynayak mııııı?” Dedi. Ben de ilk başta bir bakarız demekle yetindim ama sonrasında içimden bir ses “Ulan seni kıracağıma kafamı kırarım.” Dedi. Ve böylece bir maceraya atıldık birlikte.
Tanışma hikayemi anlattığıma göre yavaştan incelemeye geçelim artık. Unutmadan, Sitenin görsel ekleme meselesini halen çözemedim, Yani klasik görselsiz incelemem ile karşınızdayım. Amaaan neyse, İncelemenin sonuna oynatma listesini ekliyorum zaten. :D
There Is No Game: Wrong Dimension daha başından sizin onu oynamanızı istemiyor. Menüye giriyorsunuz ve bir ok işareti çıkış tuşunu işaret ediyor. Tabi inatlaşıp ben oyunu oynamak istiyorum diyorsanız iş başka. No Game Here tuşuna basıp oyuna başlaya bilirsiniz.
Oyun yine ilk oyunda olduğu gibi bir dayının size “Merhaba, Burada oyun yok. Korkarım ki sana yardım edemeyeceğim. İstersen benden çıkabilirsin. Başka oyunlar oyna, Git dışarıda gez, Kitap oku, Televizyon izle.” Gibi öğütler vermesi ile başlıyor. Tabi biz vurdumduymaz bir oyuncu olduğumuz için bu dayı ya da dede artık kendisine nasıl seslenmek istiyorsanız onu dinlemiyoruz ve macera başlıyor.
Bu sefer ilk oyun gibi 20-30 dakikada biten bir oyun değil Wrong Dimension. Eğer çok zorlarsanız 5-6 saat gibi bir sürede oyunu bitirebilirsiniz.
Oyunun bu sefer bir baş kötüsü bile var. Fallout, Skyrim gibi oyunlardan aşina olduğumuz Glitch bu sefer kendi benliği ile ortaya çıkıyor, Ve bizim yapmaya çalıştığımız şeyleri engelliyor. Yapmaya çalıştığımız şey ise gayet basit. Oyun oynayacağız diye tutturup düştüğümüz oyundan geri çıkıp evimize dönmek.
Evimize geri dönmeye çalıştığımız sırada da boş geçmiyor Wrong Dimension tabi. Bizleri çeşitli bulmacalar ile karşılıyor. Bulmaca dediysem de pek gözünüz korkmasın, Oyunun amacı bir Puzzle oyunu olmaya çalışmak olmadığı için bulmacalar gayet basit. Çözemediğiniz bir bulmaca olduğunda yardım butonu da emrinize amade.
Gelelim oyunun en can alıcı kısmına. Diyaloglar ve mekanlar.
Diyaloglar çoğu zaman sizi güldürmeyi başarıyor. Keza mekanlar da öyle. Işınlandığınız her yer sizin yüzünüzü güldürecek bir mekan oluyor, Ya da ışınlandığınız yerlerde bulunan karakterleri görünce “AAAA, Sen de mi Burdaydın La?” Diye bir tepki vererek şaşırıyorsunuz.
Fazla Spoiler’a girer mi bilmem ama oyunda Sherlock Holmes ve yancısını görmek beni baya gülümsetmişti.
Oyun çeşitli günümüz oyunlarına da mizahi yönüyle gönderme yapıyor. Meşhur Star Wars: Battlefront 2 Vakasını hatırlıyorsunuzdur. İşte Wrong Dimension bu oyunun Pay to Win özelliklerini kendine dalga unsuru olarak seçmiş ve gayet iyi dalga geçiyor bu durum ile. Hiç bir kere bile “Bu espriyi neden yaptın ki abicim?” Tepkisini vermedim. Gayet zekice hazırlanmış bir mizah yönü var Wrong Dimension’ın.
Oyunun grafiklerine de değinecek olursam şunları söylemem gerekir ilk önce. Eğer oyunlarda grafik takıntınız “Her şey ultra olsun, Pixel Pixel ne ya? Öyle oyun mu olur ya?” Yoksa, Gayet zevk alırsınız Wrong Dimension’dan. Undertale, Distraint gibi oyunları çok sevdiğimden bu oyundan da çok zevk aldım oyun boyunca.
Hep artılara değindik biraz da eksilere değinelim.
Oyunun müzikleri pek hoşuma gitmedi. Genelde bilinen müziklere yakın müzikler yapılmış oyun için. Bazen se hiç uğraşılmamış, Direkt bilinen müziğin üzerine Trap Kick’leri ve benzerlerini dayayıp geçmişler. Açıkçası böyle bir oyundan daha fazlasını beklerdim müzik konusunda.
Boss savaşları ise sadece bir tane var. Bu konuda da pek beğendiğimi söyleyemem Wrong Dimension’ı. Hazır elinde iyi mizah malzemesi olan bir kötü adam var, Daha düzgün kullanabilirdin Draw Me A Pixel’cim.
Bir diğer eksi olan yanı ise, Oyun sonlara doğru Mizahi yönden sıkıyor. Artık ellerinde mizah malzemesi kalmadığından mıdır nedir, Bitse de gitsek diyorsunuz ki tam o anda bitiyor zaten. Bana göre bir zayıflık, Ama size göre olmaya bilir tabi.
Artı ve eksi yönlerini sıralamayı geçtiysek puanlamaya geçebiliriz artık.
Eksi yönlerini saymazsak oyun gayet tatmin edici. Hem ilk oyuna göre çok daha uzun olmasıı, Hem başarılı kötü karakteri, Hem mizahi yönü ile oynanmaya değer bir oyun. Steam’de şu an itibarı ile 22₺’den satışta. Bir şans vermek istiyorsanız, Alın gitsin. Doyurucu bir 5 saat geçireceğinize eminim.
Puanım: 85.
Benden şimdilik bu kadar. Görüşmek üzere.
There Is No Game: Wrong Dimension (Steam)
There Is No Game: Wrong Dimension (Techno VOİCE Oyun)
