Bir akıllı telefon duyurulmadan 1 hafta önce, o akıllı telefon ile ilgili her türlü bilgiye sahip olabiliyoruz.
Bu bilgiler fiyat, tasarım, teknik özellikler gibi bilgiler. Başkada bir şey kalmıyor zaten.
Bu bilgilerin Samsung, Apple gibi büyük firmalar tarafından gelmesiyse akıllara soru işaretlerine neden oluyor. Hepimizin aklından, “Koskoca firmalar, elinin altındaki 2 çalışanımı yönetemiyor?” Sorusu geçiyor.
Hatta size şu kadarını söyleyelim, firmaların sızıntıları bilinçli yaptığını düşünenler bile var, bende bu kişilerin arasındayım.
Tüm Dünya’da yaşanan siyasi olaylar gündemimize yansımıyor, bunun yerine belli başlı ülkelerin haberlerini alabiliyoruz detaylı olarak. Akıllı telefonlardada durum aynı ve bu işin patronları, kendilerini çok iyi duyurabiliyor.
Apple, sızıntı yapacağı tespit edilen 29 kişiden 12’sini işten kovdurarak tutuklattı. Bu olaydan sonra ise Apple’ın yeni İphone X modelinin resmi sızdırıldı. Yoksa buda, bir gündemde kalma projesimiydi?
Şimdi burada yazdıklarım size film gibi gelecektir ancak Galaxy S8 için Samsung sızıntıları önleyeceğini söyleyince hepimiz “telefonun fiziksel hissiyatı hariç herşeyi sızdırırlar” gibi bir düşünce aklımızdan geçiriyorduk, yani ben ve arkadaşlarımın bazıları. Fakat içinizde böyle düşünenler vardır.
Tahminimiz doğru çıktı ve telefonun hissiyatı dışında her şeyi öğrendik. Samsung’un “sözde” aldığı önlemler ise hiç bir işe yaramadı.
.
Olay burada başlıyor. Firma, sızdırma olmayacak dedikten en geç 2 gün sonra bir sızıntı oluyor ve hepimiz “yine başaramadılar” diyoruz. Fakat bu bile, gündeme oturmanın bir parçası.
Bunun bir diğer kanıtı ise şudur, bildiğiniz gibi bir telefonun tüm bilgileri bir günde sızdırılmaz. Önce FCCA sertifikasında bir bölümü, sonra Geekbench’te performansı, sonrada Antutu’da teknik özelliklerinin tamamı görünür. Ve ne tesadüftürki, bu bilgiler her seferinde “test sırasında” sızdırılıyor.
Tabi doğrudan firma çalışanlarından gelen ekran görüntüleri ve fotoğraflarıda unutmamak lazım.
Bu arada bunları yanlızca büyük firmalar değil, Xiaomi, One Plus, Huawei gibi yükselişte olan markalarda yapıyor. Ve nedense küçük markalardan böyle sızıntılar çok fazla gelmiyor.
Bize kalırsa firmalar sızıntıları, gündemde unutulmamak için bilerek yapıyor. Her sene sürecin aynı işlediğini görenler bunu rahatlıkla anlayacaktır. Fakat illa yumuşak düşünmemizi isteyenler varsa, “bu firmaların dikkatsizliği. Sıkı denetim yapmadıkları için sızıntı oluyor.” Diyerek kendimizi kandırabiliriz, tercih sizin.
Siz ne düşünüyorsunuz? “Sızıntı” kelimesi, gerçekten bir pazarlama politikası olabilir mi?