1. Anasayfa
  2. Özgünler Köşesi

Teknoloji Şirketlerinin Sürdürülebilirlik Yalanları, 1 Yılda Eskiyen Akıllı Telefon mu Olur?

Bu yazımda, Apple'ın WWDC 2024 etkinliğinde yaptığı duyuru üzerinden, teknoloji devlerinin sürdürülebilirlik politikalarını eleştirdim. Sadece arkanıza yastlanın ve okumanın keyfini sürün, tabii her zaman olduğu gibi bu konuda, gelecekte daha farklı yazıları da sizlerle paylaşabilirim.

Teknoloji Şirketlerinin Sürdürülebilirlik Yalanları, 1 Yılda Eskiyen Akıllı Telefon mu Olur?
0

Teknoloji şirketlerinin sürdürülebilirlik yalanları… Son yıllarda Microsoft, Google, Apple, Samsung gibi onlarca tüketici elektroniği şirketinin, küresel iklim değişikliğine dikkat çekmek için yaptığı çalışmaları görmüş olabilirsiniz. Çalışma derken, yapılan havalı reklamlardan, lansman etkinliklerinde verilen iddialı sözlerden bahsediyorum.

Bugün Türkiye’de bile ortaokulda öğrenciler, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik odaklı dersler almaya başladılar. Dünya’nın dört bir yanında artık çocuklar iklim değişikliğinin büyük bir sorun olduğunu, bunu engellemek için çalışmaları gerektiğini öğreniyor. Şu soruyu sorabilirsiniz, iklim değişikliği konusunda farkındalık oluşturmak için, Dünya olarak geç kalmadık mı? Evet, kaldık ama o, bu yazının konusu değil.

Sanayi Devrimi’nin yaşandığı 19. Yüzyıldan bugüne Dünya genelinde on binlerce fabrika kuruldu ve halen de kurulmaya devam ediyor. Bugün, yaklaşık 250 sene öncesinden çok daha farklı bir Dünya’da yaşıyoruz ve fabrikalarda üretilmeyen şey yok. Peki bu fabrikalarda sürdürülebilirlik nerede?

Geçmişten günümüze fabrikalar inşa edildi, bu fabrikalar üretim yaparken, bacalardan çıkan dumanın doğaya, çevremize ne kadar zarar verdiğini yakın zaman öncesine kadar kimse sormadı. Bu soruyu soranlar da pek bir şeyi değiştiremediler maalesef, tüm Dünya devi ülke ve onların şirketleri, gelişmemiş ülkelerde, çalışan güvenliğini yok sayarak oradaki insanları çoluk çocuk demeden, baca dumanının tüttüğü fabrikalarda çalıştırdılar. Bu insanlar günde çok düşük ücretlerle çalıştı, belki onlarcası intihar etti.

Tek amaçları ticari gelir elde etmek olan bu şirketler, kendi ürünlerinin üretilmesini sağlayan fabrika çalışanları için bile neredeyse hiçbir şey yapmadılar. Yıllar sonra ellerine mikrofonu aldılar ve bağırmaya başladılar, sürdürülebilirlik, daha temiz bir çevre, falan filan. Siz yüksek kârlılık için sözde insan haklarını yok sayan bu şirketlerin, bağıra bağıra söyledikleri çevrecilik yalanlarına gerçekten inanıyor musunuz? Belki sadece toplumun beğenisini kazanmak ya da yürürlüğe konan bazı yasal düzenlemelere uymak için yapılan birkaç basit çalışma ve sunumlarda verilen şaşalı sözler size gerçekten samimi geliyor mu? Gelmesin, çünkü bunlar yalan, teknoloji şirketlerinin sürdürülebilirlik yalanları. Bu hafta başında yapılan Apple WWDC etkinliğinde (Dünya Geneli Geliştiriciler Konferansı) bunu bir kez daha gördük. Ne alaka? Diye sormayın, parayla satın alınan bir ürünün hangi politikayla nasıl kısa sürede eskitildiğini ve çevre için ne kadar harika bir çöpe dönüştüğünü anlamak için okumaya devam edin.

Teknoloji şirketlerinin sürdürülebilirlik yalanları, artık yeni çıkan bir akıllı telefon 1 yıl geçmeden eskiyebilir

iOS KATEGORİSİNDEN ÖNERİLEN YAZI: AB’den Bir Apple Dayatması İçin Daha Sert Ceza!

Apple, Samsung, Xiaomi ve Huawei dahil pek çok şirket, her yıl onlarca telefon ya da başka teknolojik ürünleri tanıtıyor. Her seferinde bir önceki serinin üzerine yeni bir şeyler koyan bu ürünler, mevcut ürünün sahiplerinin önemli bir kısmını, “benim telefonum artık eski” gibi düşüncelerle başş başa bırakıyor. Zannetmeyin ki her yıl milyonlarca akıllı telefon üreten bir şirket, sizin tasarruf etmenizi, veya satın aldığınız bir ürünü ömrünün sonuna kadar kullanmanızı istiyor, yok öyle bir şey. Eğer bu olsaydı, milyarlarca dolarlık pazarlama harcamalarının yerini, ki bunlar da çevreye zarar, tüketicileri mevcut ürünleri kullanmaya yönlendiren reklam çalışmaları alırdı. Ya da yeni bir iPhone almak için kuyruğa girenler, mağazadaki bir hoparlörden şu sesi duyarlardı, “bak, eğer ihtiyacın yoksa bu ürünü satın alma”.

Bu şirketler de taş mı yesin? Diye sorabilirsiniz, ya da hiçbir teknolojik gelişme yaşanmasın mı? Diye bir soru da gelebilir. Yok, benim bunların hiçbirine itirazım yok, mesele çok başka.

Apple, bu hafta Apple Intelligence isimli yapay zeka servisini duyurdu. Öncelikle Apple’ın, bu yapay zeka servisiyle verdiği vaatler çok büyük, bundan dolayı tebrik ediyorum. Umuyorum Eylül ayında ilk halka açık beta sürümü çıktığında Apple’ın Zekası, vaat ettiği özelliklerin önemli bir kısmını daha ilk başlarda sunmayı başarır.

Şirketin Intelligence ile nasıl bir vizyon hedeflediğini zaten teknoloji haberlerinde okudunuz, videolarda izlediniz. Biz işin sürdürülebilirlik tarafına bakalım, çünkü Apple bize diyor ki Apple Intelligence, gereken donanım kriterlerini sağlamadığı için iPhone 15 Pro serisi harici iPhone’larda çalışmayacak, ayrıca Apple M1 sonrası çipleri kullanan Mac ve iPad’lerde Apple AI desteklenecek. Bu haberi duyanlar, Apple’ın teknik gereksinimlerle neden bahsettiğini anlamak için araştırmaya giriştiler.

Bu detaylı incelemeler bize gösterdi ki Apple’ın bu pintiliği, ne mevcut iPhone’lardaki NPU ünitesinin yetersizliğinden, ne de RAM kapasitesinden kaynaklanıyor. NPU demişken, Apple yıllar önce akıllı telefonlarına yapay zeka işlem ünitesi koymakla övünen bir firmaydı, o nöral işlem birimini taşıyan iPhone 12 serisi, iPhone 13 serisi, iPhone 14 serisi, iPhone 15 ve iPhone 15 Plus, Cupertinolu devin bu muazzam inovatif AI yeteneklerinden faydalanamayacak. Şimdi söyleyin, madem yıllar sonra bu NPU’lar, getireceğiniz yapay zeka özellikleri için yetersiz kalacaktı, neden yıllarca telefonlarınızdaki NPU çekirdekleriyle övündünüz?

Gördünüz mü, bir etkinlikte tanıtılan tek bir özellik, onlarca iPhone akıllı telefonun, kullanıcıları gözünde eskimesine yol açtı. Siz, kullanıcılarınız için bu özellikleri iyi pazarladığınızda, bir insan, eski akıllı telefonunu neden kullansın? İmkanı olan, sadece adını duyduğu bir özellik için parasını harcayacak milyonlarca insan var bu gezegende.

Siz olaya şu pencereden bakın, düşünün, Apple gibi bir devsiniz. Sürdürülebilirliği ve çevre güvenliğini kendiniz için ilke edinmişsiniz. Ama daha ürünlerinizin üretim aşamasında bu ilkenizi yok sayıyorsunuz, çünkü biliyorsunuz ki, sürdürülebilir bir üretim yöntemiyle şu koşullarda hedeflediğiniz sayıda cihaz üretimi yaptıramazsınız. Sonra akıllı telefon gibi tüketici elektroniği ürünleriniz için çok başarılı bir özellik geliştiriyorsunuz, ve bu özelliği de belki de sırf daha fazla sayıda yeni akıllı telefon modeli satmak için, eski ürünlerinize vermeme yoluna gidiyorsunuz. Şimdi sizin gerçekten çevreyi düşündüğünze niye inanalım?

Küresel iklim değişikliği, sürdürülebilirlik gibi konular, sizin için o harika reklamlarınızda kullandığınız süslü kavramlardan sadece birkaç tanesi. Masa başındaki hedefler söz konusu olduğunda, daha yaşanabilir bir çevre için verdiğiniz o sözleri bir anda unutuyorsunuz.

Bu ne ilk, ne de son olacak. Bir teknoloji üreticisi, size en yeni akıllı telefonunu satabildiği sürece, eski ürünü için pratikte çok daha az destek sunacak. Apple, Samsung gibi şirketler, bunu geçmişte defalarca yaptı ve bundan sonra da yapmaya devam edecekler.

Apple, cihazları için uzun süre yazılım desteği sağlamasıyla bilinir, son yıllarda Android rakipleri de güncelleme desteği süresini artırma yoluna gitti. Fakat eski telefon sahipleri, her yıl bir sonraki işletim sistemi sürümüne geçseler de, zaman zaman pek çok yazılımsal özelliği, teknoloji üreticilerinin yeni ürünlerini satmak için uydurduğu yalanlar nedeniyle kullanamadılar. Size 5 yıl yazılım güncellemesi vererek tam tersi şekilde davranıyor gibi görünseler de her yıl teknoloji dünyasında markalardan yeni akıllı telefonları, tabletleri, bilgisayarları ve diğer pek çok ürünü görmmizin tek bir sebebi var, onlar eskiyi unutturmak yeni ürünle daha fazla kâr elde etmek istiyor. Sizden tek bir beklenti var, sürekli yeni bir şey talep etmeniz.

Bir gün teknoloji devleri, sürdürülebilirlik konusunda gerçekten samimi davranmayı seçer mi bilmem, ama şunu biliyorum. AB, ABD tarafından emüsyon azaltımı için şirketlere tanınan süre azaldıkça bu şirketler, uygulanacak cezai yaptırımları önlemek ve süreçleri kendi istedikleri şekilde devam ettirmek için lobicilik faaliyetlerini artıracaklar.

Ve sonuç olarak, Apple’ın yaptığı bu hamleyle gördük ki daha yeni piyasaya sürülen bir teknolojik ürün, satışa çıkışının üzerinden 1 yıl geçmese bile eskiyebilir. Yani gelecekte telefonlarımızın eskimesi 2 yıl, hatta 1 yıl bile sürmeyecek.

Yazımı sonlandırmadan önce takip ettiğim bir YouTube kanalında, konuyla ilgili duyduğum ve çok hoşuma giden bir cümleyi söylemek istiyorum, geliştiriciler olmasaydı Apple, Intelligence özelliklerini iPhone 15 Pro modellerine bile vermezdi, açılışı yani AI atılımının tanıtımını direkt iPhone 16 serisiyle yapardı.

Peki siz, teknoloji şirketlerinin sürdürülebilirlik yalanları hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce şirketlerin sürdürülebilirlik konusundaki vaatleri ne kadar samimi? Fikirlerinizi lütfen yorumlar bölümünden bizimle paylaşın.

Reaksiyon Göster
  • 0
    alk_
    Alkış
  • 0
    be_enmedim
    Beğenmedim
  • 0
    sevdim
    Sevdim
  • 0
    _z_c_
    Üzücü
  • 0
    _a_rd_m
    Şaşırdım
  • 0
    k_zd_m
    Kızdım

Uzun yıllardır teknoloji ile iç içeyim. İlk bilgisayar kullanmaya başladığım 2012 yılından beri, teknoloji benim en büyük tutkum oldu. İlerleyen yıllarda çeşitli konularda kompozisyonlar yazdım ve bazı yarışmalarda derece de elde ettim. Teknoloji araştırmalarımı YouTube, diğer teknoloji platformları ve forumlarda yaptım ve bugün bunlara ek yabancı kaynaklar ve makale tarzı içerikleri de inceliyorum. 2017 yılında yazım alanında edindiğim tecrübeleri insanlara aktarmak amacıyla Voice Tekno web sitesini kurdum ve o günden bu güne yazdığım haber ve özgün içeriklerle okuyucularımı memnun etme çalışmalarım devam ediyor. En büyük hayalim, bu platformu tanınan, bilinen bir yer ve teknoloji deyince insanların aklına gelen ilk platformlardan biri haline getirmek. Gelecekte bu konuda daha çok çalışma yapmayı ve iş birliklerimizi geliştirmeyi hedefliyoruz.

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir